10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3533 Karar No: 2016/8136 Karar Tarihi: 12.05.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/3533 Esas 2016/8136 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2016/3533 E. , 2016/8136 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, geç ödenen aylıkları nedeniyle faiz alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-)Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarih ve 1944/10 E. 1948/3 K. sayılı kararı uyarınca bozmadan sonra ıslah yapılabilmesi mümkün olmadığı, gözetilmeksizin, davacı tarafın bozma sonrası yargılamada, 29.05.2015 tarihli harçlandırılan ıslah dilekçesi gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 2-) Kabule göre ise; Faiz, asıl alacağa dahil olmayıp, talep edilmesi alacaklının iradesine bağlı olan feri nitelikte bir haktır. Ancak eldeki davada, biriken yaşlılık aylıklarının geç ödenmesi nedeniyle tahsil kararı verilmesi istenen işleyen yasal faiz; asıl alacak niteliğindedir. Öte yandan, Türk Borçlar Kanunu"nun 121/son maddesinin, “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” şeklindeki emredici hükmü ile Türk Ticaret Kanunu"nun 8/2. maddesinin, “Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir.” hükmü karşısında; maddede anılan istisnalar dışında, faize faiz yürütülemeyeceği kuşkusuzdur. Somut olayda, faiz alacağının, yaşlılık aylıklarının geç ödenmesinden kaynaklandığı ve istisnalara girmediği gözetilerek (asıl alacağa ilişkin istem kabul edilmesine karşın) faize faiz işletilmesi isteminin reddedilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi