1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/6734 Karar No: 2008/8687
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/6734 Esas 2008/8687 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar kayden malik oldukları taşınmazlarına komşu olan davalıların balkonlarını taşıyarak tecavüz ettiklerini iddia ederek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemişlerdir. Davalılar ise reddi savunmuşlardır. Mirasçılar da dava sürecinde dahil edilmiştir. Dava tarihinden önce ölen davalı G. hakkında boşa çıkarılmıştır. Ancak mütemmim cüz niteliği taşıyan binanın yer aldığı taşınmaz maliklerinin tümünün davada yer alması gerektiği belirtilmiştir. Davacılara davalı G. mirasçıları aleyhinde dava açması için önel verilmiş ve dava açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilip tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri: HUMK 428.maddesi.
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki bulundukları 3402 parsel sayılı taşınmazına komşu parsel maliki davalıların balkonlarını taşımak suretiyle tecavüz ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve yıkım istemişlerdir. Davalı, İ. F.davanın reddini savunmuş, davalı G..davadan önce öldaüğü anlaşıldığından mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece " dava tarihinden önce öldüğü anlaşılan davalı G. hakkında davanın reddi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir. Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden, davalılara ait 301 nolu parseldeki binanın balkonunun davacılara ait 302 nolu parsele taşkın olduğu 301 nolu parselin 1/2 paydaşı G. K.ın dava tarihinden önce öldüğü anlaşılmaktadır. Bozma ilamındada vurgulandığı üzere ölü kişi aleyhine açılan davanın dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Ve davalı G.hakkındaki davanın reddedilmesi de doğrudur. Nevar ki, yıkım istekli davalarda, yıkılması istenilen ve mütemmim cüz niteliği taşıyan binanın yer aldığı taşınmaz malikleri arasında mecburi dava arkadaşlığı söz konusu olduğundan tümünün davada yer almasında zorunluluk vardır.Aksi halde malikleri bakımından bölünme olanağı olmayan yıkım isteğinin yerine getirilmesine yasal olanak yoktur.Ancak, zuhulen bozma ilamında bu hususlara yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, davacılara davalı G.mirasçıları aleyhinde dava açması için önel verilmesi , dava açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilip tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın tümden reddedilmesi doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.