Esas No: 2021/28
Karar No: 2022/3799
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/28 Esas 2022/3799 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2021/28 E. , 2022/3799 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Samsun 2. Tüketici Mahkemesince verilen 22.09.2020 tarih ve 2019/292 E. - 2020/289 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce verilen 19.11.2020 tarih ve 2020/1415 E. - 2020/1952 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının emekli olup davalı bankadan telefonuna gelen 53.000.- TL tüketici kredisinin hazır olup bankaya başvuru yapıp krediyi kullanmasının mümkün olduğunun bildirilmesi üzerine davalı bankanın Samsun Cumhuriyet Meydanındaki merkez şubesinde ... hesap nolu emeklilik maaş hesabından tüketici kredisini kullandığını, müvekkilinin emekli olmasına rağmen kredi evrakları imzalatılırken emekli maaşının tamamının kesilmesine dair muvafakat alınarak maaşının tamamına bloke konulduğunu, davalı banka ile imzalanan kredi sözleşmesi sırasında muvakafat verilmiş olup bu muvafakatın İİK’nın 83/A maddesi gereğince geçersiz olduğunu, ileri sürerek müvekkilinin emekli maaşındaki blokenin kaldırılmasına, yapılan haksız kesintilerin şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı taraf ile telefon bankacılığı aracılığı ile bireysel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davacı maaşından müvekkili banka tarafından herhangi bir kesinti yapılmadığını, kredi taksitlerinin tahsil edildiğini, davacının emekli maaşına herhangi bir bloke konulmadığını, davacının onayladığı muvafakatnameler ile sözleşme hükümleri gereğince kredi taksitlerinin mahsup edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalı banka arasında 02/11/2011 tarihli bireysel hesap sözleşmesinin imzalandığı ve bu sözleşmeye istinaden 29/08/2017 tarihinde İhtiyaç Kredisi Sözleşmesi, Ödeme Planı, Bireysel Kredi Ürün ve Sözleşme Öncesi Bilgi Formunun akdedildiği, dava dosyasına eklenen sözleşmelerde imza bulunmamakta olup kredi işlemlerinin telefon bankacılığı aracılığıyla kullandırıldığının anlaşıldığı, akdedilen İhtiyaç Kredisi Sözleşmesine göre davacı ...'e 29/08/2017 tarihinde 53.600,00 TL tutarlı 48 ay vadeli aylık %1,39 faiz oranlı, 1.628,85 TL aylık taksit ödemeleri ihtiyaç kredisi kullandırıldığı, kullandırılan kredinin davacının vadesiz mevduat hesabına aktarıldığı, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davalı banka tarafından davacının bireysel nitelikli vadesiz hesabına bloke uygulamadığı, davacının,hesabından kredi taksit gecikmeleri olmasına rağmen ATM kanalıyla para çektiği, otomatik fatura ödemelerinin yapıldığı, davacının kredili mevduat hesabını kullandığı, bankaca yapılan kesintilerin kredi taksit ödemeleri tutarı ile sınırlı olduğu, davacının hesabından başkaca kesinti yapılmadığı, kredi kullandırım tarihi olan 29/08/2017 tarihinden 31/12/2019 tarihine kadar tüm hesap hareketlerinin ve ödeme planının incelenmesinde, 29/08/2017 kredi kullandırım tarihinden 17. taksitin ödendiği 25/01/2019 tarihine kadar taksit ödemelerinin hesaba gelen emekli maaşı ödemeleri ve kredi kullanımına bağlı hesapta bulunan bakiyeden ödendiği, ayrıca aynı hesaptan otomatik ödeme talimatlarının ödendiği, davacı tarafından atm'den para çekme ve para yatırma işlemlerinin yapıldığı, para çekme işlemleri yapılması, otomatik ödeme talimatlarının yapılması işlemlerine istinaden hesapta bloke olduğundan söz edilemeyeceği, ayrıca davacının belirtilen hesabından davalı bankaca sadece kredi taksit ödemelerinin yapıldığı, başkaca kesinti olmadığı, dava tarihine kadar tespiti yapılan işlemlerde; davalı bankanın gecikmeli taksit alacakları bulunmasına rağmen atm kanalından para çekme işlemlerinin olmasından hareketle hesaba bloke uygulamadığı, gelen aylık ödemeleri ile kredi taksit ödemelerine tahsilat sağlandığı ve başkaca kesinti veya tahsilat yapılmadığı davacı tarafından dava dilekçesinde iddia edilen söz konusu bloke işleminin hiç uygulanmadığı anlaşılmış olup davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 6502 sayılı Yasa'nın 73/2. maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacıdan harç alınmasına yer olmadığına
12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.