Hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/25887 Esas 2016/7199 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/25887
Karar No: 2016/7199
Karar Tarihi: 07.04.2016

Hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/25887 Esas 2016/7199 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık hakaret ve yaralama suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, Yargıtay tarafından verilen kararda bazı eksiklikler tespit edilmiştir. Vicdani kanı nedeniyle hükümler onanmış olsa da, mahkemece hangi sözlerin hakaret suçu sayıldığı belirtilmemiştir. Ayrıca, sanığın adliyede gerçekleştirdiği hakaret eylemi için cezasında artırım yapılmamıştır. Sanığın jandarma görevlileri tarafından adliyeden çıkartılırken müştekiye tekme attığı iddiası da doğru bir şekilde değerlendirilmemiştir. Yaralama suçunda zincirleme suç hükümleri uygulanamazken, iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı da dikkate alınmadığı için sanık hakkında TCK'nin 43. maddesi uygulanmıştır. Bu nedenle, kararın bozulması gerektiği sonucuna varılmış ve dosyanın yeniden hüküm mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nin 125/4. maddesi
- TCK'nin 265/1. maddesi
- TCK'nin 43. maddesi
- CMK'nın 225/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi
18. Ceza Dairesi         2015/25887 E.  ,  2016/7199 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda; sanığın hangi sözlerinin hakaret suçu sayıldığının, Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde hükmün gerekçesinde yer olması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- İddianame ve dosya içeriğinden, sanığın hakaret eylemini aleni olan adliye merdivenlerinden gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, TCK"nın 125/4. maddesi uyarınca cezasında artırım yapılmaması,
3- Ceza İnfaz Kurumunda mahkum olarak bulunan ve duruşma için jandarma görevlileri olan müştekiler tarafından adliyeye getirilen sanığın, duruşma sonrası geri götürüleceği esnada müştekilerin kendisini kelepçelemek istemeleri üzerine müşteki ..."ın göğsüne tekme attığının iddia edilmesi karşısında, sanığın eyleminin TCK"nın 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Kabule göre de;
İddianamede sanığın yaralama eyleminin, müşteki ..."ın göğsüne tekme atması biçiminde açıklanması ve birden fazla müştekiyi yaraladığına dair açılmış bir kamu davası bulunmaması karşısında, iddianamedeki eylem ile bağlılık kuralı dikkate alınmayıp, yaralama suçunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı hususu da gözönünde bulundurulmadan, sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanması suretiyle, CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 07/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.