Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1357
Karar No: 2016/8597
Karar Tarihi: 17.03.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/1357 Esas 2016/8597 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/1357 E.  ,  2016/8597 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : 4. İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine, karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı işveren vekili, davalı işçinin iş sözleşmesindeki cezai şart hükmüne aykırı davrandığını, 01.08.2013 tarihinde istifa ederek ayrıldığını, istifa dilekçesinin yönetim kurulunca değerlendirildiğini, sözleşme hükümlerince davalı aleyhinde 7. İcra Müdürlüğünün 2013/9056 takip sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun takibe itirazı sonrasında takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptali ile yüzde 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı işçi vekili, müvekkkilinin eşi ile yaşadığı şiddetli geçimsizlik sebebiyle eşinden fiili olarak ayrıldığını, geçimsizliğin can sıkıcı boyutlara ulaşması ve can güvenliği kaygısı ile ilini terketmek zorunda kaldığını, iline yerleştiğini, müvekkilinin iş akdini okul dönemi başlamadan sonlandırdığını, okulun her hangi bir zararı bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, feshin haklılığının takdirinin sadece davacı okulun yönetim kuruluna bırakıldığından cezai şartın her iki taraf açısından eşit şartlara dayalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı işveren vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinde düzenlenen cezai şartın geçerli olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Cezai şart öğretide, mevcut borcun ifa edilmemesi veya eksik ifası halinde ödenmesi gereken mali değeri haiz ayrı bir edim olarak tanımlanmaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gerektiği gibi, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şart işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olamaz. İşçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, şartları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez.
Ayrıca iki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz.
Somut olayda; 16.08.2012 tarihli Özel Öğretim Kurumlarında Görev Alan Eğitim Personeline Ait İş Sözleşmesi"nin akdedildiği sözleşmenin 6. maddesinde " Taraflardan biri, işbu sözleşmede belirtilen hususlar ve diğer uygulama hükümleri uyarınca sözleşmeyi haksız fesih sayılabilecek bir yolla feshettiği taktirde, öğretmen veya yöneticinin aldığı en son brüt ücretin 3 (üç) katı tutarında haksız fesih tazminatını şart-ı ceza olarak nakden ve bir defada karşı tarafa ödemekle yükümlüdür" şeklinde düzenleme yapıldığı, işçinin 01.09.2012 – 31.08.2013 tarihleri arası çalışacağı, bu süre dolmadan haklı sebep olmaksızın iş sözleşmesini feshetmesi durumunda en son brüt ücretinin üç katı tutarında cezai şart ödeyeceği düzenlenmiş, işveren açısından da aynı hükme yollamada bulunulmuştur. Davacı tarafından eşinden ayrılması sebebi ile 01.08.2013 tarihinde istifa dilekçesi verilmek sureti ile iş sözleşmesi feshedilmiştir.
Dairemizce yapılan bu tür sözleşmeler asgari süreli iş sözleşmesi olarak değerlendirilerek işçi aleyhine de denk olması şartıyla cezai şart kararlaştırılabileceği kabul edilmektedir. Şu halde cezai şart geçerlidir. Ancak davacının borçlu olduğu miktarın çalışmayı taahhüt ettiği sürenin ne kadarını çalıştığı dikkate alınarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 182/son maddesi göz önüne alınıp belirlenmesi gerekirken bunun yapılmayarak davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi