3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4327 Karar No: 2017/12367 Karar Tarihi: 20.09.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/4327 Esas 2017/12367 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/4327 E. , 2017/12367 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; mülkiyeti kendilerine ait ... Cad. No:70 adresinde bulunan dükkanı davalının 01/10/2001 tarihinden itibaren kiracı olarak kullandığını, Türk Borçlar Kanununa göre keşide edilen ... 2. Noterliğinin 12/06/2015 tarih ve 4460 yevmiye numaralı ihtarı ile taşınmazın tahliyesinin istenmesine rağmen tahliyenin gerçekleşmediğini belirterek, on yıllık süre dolduğundan kiralanın tahliyesini talep etmişlerdir. Davalı; TBK"nun 347. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; davalının tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 347/1.maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminde en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce TBK’nun 347.maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden 10 yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl sonra uygulanacağı öngörülmüştür. Somut olayda; davacının dayandığı 01.10.2001 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan TBK’ nun konut ve çatılı işyeri kirası hükümlerine tabi olup, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin 01.10.2002 tarihinden itibaren, kiracı tarafından sürenin bitiminden en az onbeş gün önce bildirimde bulunulmadıkça, TBK’ nun 347. maddesi uyarınca aynı koşullarla yıldan yıla yenilenerek ve bu şekildeki uzama süresinin on yıla ulaşması gerektiği kabul edilmelidir. On yıllık uzama süresinin 01.10.2002 tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinde henüz on yıllık uzama süresinin dolmadığı, bu nedenle Türk Borçlar Kanunu"nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında 6101 sayılı kanunun geçici 2/1. maddesinin 1. cümlesine göre yürürlük tarihinden itibaren beş yıl sonra 01/07/2017 tarihinden itibaren davanın açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 20.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.