Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, miras bırakanı M. K."ya ait 338 ada 72 sayılı parselin mirasçılara intikali yaptırılırken kendisinin ketmedildiğini ileri sürerek, miras payının adına tescilini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, davada Tapu Sicil Müdürlüğünün hasım gösterilmesi gerektiğini bildirirerek, husumet itirazında bulunmuş; diğer davalılar davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının mirasçılığının veraset ilamıyla saptandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, Hazine hakkındaki davanın husumetten reddine, diğer davalılar bakımından ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosyada mevcut tedavüllü çap kaydından, davaya konu 72 sayılı parselin M. K.adına kayıtlı iken, 23.12.1996 tarih 2256 yevmiyeli işlemle F. T., Ş.ve A.K. adlarına 1/4’er paylarla intikalen tescil edildiği görülmektedir.
Davacı H.kendisinin de M.K.’nın mirasçısı olduğunu ancak intikal sırasında ketmedildiğini ileri sürerek, F.’yı dava dışı tutup T., Ş.ve A.K. ile Hazine aleyhine eldeki davayı açmış ve bu yönde hasımsız bir veraset ilamı ibraz etmiştir.
Mahkemenin Hazine hakkında verdiği kararda bir isabetsizlik yoktur. Bu hususa değinen temyiz itirazı yerinde değildir, reddine.
Davalıların öteki temyiz itirazlarına gelince; öncelikle belirtmek gerekir ki, bu tür davalar, adlarına intikal yapılan tüm kayıt maliklerinin paylarını etkileyeceğinden, davalılar yanında dava dışı F.’nın da davada yer almasında zorunluluk vardır.
Diğer taraftan, 23.12.1996 tarih 2256 yevmiyeli intikal işleminde davacı H.kayıt dışı kaldığına, böylece intikal işleminin dayanağı olan veraset ilamı ile davacının ibraz ettiği veraset ilamı arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığına göre, gerçek mirasçılık durumunun hasımlı veraset ilamıyla ortaya çıkarılması gerekeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca, kayıt maliklerinden F.’nın da davada yer almasının sağlanması ve hasımlı veraset ilamı alınması yönlerinden davacıya önel tanınması, değinilen eksiklikler giderildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere hüküm kurulması isabetsizdir. Davalıların temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.