Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/1521
Karar No: 2011/3364
Karar Tarihi: 29.03.2011

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2010/1521 Esas 2011/3364 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2010/1521 E.  ,  2011/3364 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı... vd vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 25/11/2008 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu meydana gelen ölüm nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davalılar yönünden kısmen kabulüne diğer davalı ... yönünden davanın reddine dair verilen 15/10/2009 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan ...Isıtma Soğutma Sistemleri San. Tic. AŞ, duruşmasız olarak incelenmesi de davacılar taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 29/03/2011 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ...Isıtma Soğutma Sistemleri San. Tic. AŞ vekili Avukat ... ve davalı ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacılar vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; a)dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, taraflarca temyiz olunmuştur.
    Davacılar, davalılardan ..."ün sürücüsü olduğu aracın, ışık kontrolü olmayan ancak, davalı sürücü yönünde "dur" trafik işareti bulunan kavşaktan geçmek istediği sırada, geçiş üstünlüğü olup kavşağın solundan gelen diğer davalı ...’nın sürücüsü olduğu araçla kavşak içinde çarpıştığını, savrulan aracın bu sırada kavşağın karşı tarafından motosikleti ile gelen desteğe çarparak yaşamını yitirmesine neden olduğunu belirterek, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmalarını istemişlerdir.
    Davalılardan ...AŞ, olayda hiçbir kusuru olmadığı gibi araçların sahibi ve işleteni de olmadığını, araç sürücüleri ile arasında hukuki bağ bulunmadığını; ..., kazaya karışan aracın diğer davalı ...AŞ’ye 48 aylığına kiraya verildiğinden işleten sayılmaması gerektiğini; davalı sürücü ..., olayda kusuru bulunmadığını, kask takmayan desteğin de kusurlu ve istenen tazminat tutarının çok fazla olduğunu; davalılardan ... ise, olay nedeni ile devam eden ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, Trafik Kazası Tespit Tutanağı"nda polis memurlarının kendisini 1/8 kusurlu kabul eden görüşlerini kabul etmediğini, istenen tazminat tutarının çok fazla olduğunu ileri sürerek, istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Yerel mahkemece, davalı sürücüler ... ile ...’nın kusurlu eylemleri ile motosikleti ile yan yolda bekleyen ve hiçbir kusuru bulunmayan desteğin ölümüne yol açtıkları, desteğin kusursuz oluşu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları gözetilerek takdir edilen manevi tazminat tutarlarının davalılardan ..., ... ve ...AŞ"den alınmasına; aracı ...AŞ’ye 48 aylığına kiraladığından işletenlik sıfatı bulunmayan diğer davalı ... hakkındaki istemin reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalılardan ... ile diğer davalı ...AŞ arasında imzalanan oto kiralama sözleşmesinin adi yazılı belge niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
    Zarara yol açan olaya karışan araç, trafikte davalı ... adına kayıtlıdır. Davacı, bu kaydı esas alarak davasını işleten sıfatıyla ona yöneltmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 3 ve 19. maddelerine göre trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir belirti (karine) değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasal düzenleme de yoktur. İşletenlik, trafik kaydı adına olan kişiden mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süre ile kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişiye geçmiş olur. Bu bakımdan işletenliğin kayda rağmen başkasına geçmiş bulunduğu her zaman kanıtlanabilir. Fakat bu konuda getirilecek kanıtların üçüncü kişiler yönünden bağlayıcı nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını ortan kaldıracak (halele uğratacak) bir sonuç yaratmaması gerekir.
    Öte yandan, Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası’nın 299. maddesinde yer alan düzenlemeler, birbiriyle hiç bağlantısı bulunmayan, birbirine karşı tam anlamıyla üçüncü kişi durumunda bulunan kişiler hakkında uygulama alanı bulamaz. Çünkü haksız eylem nedeniyle zarar gören kişi, üzerinde işletenlik niteliği bulunmayan kişinin hukuki halefi değildir. Ancak, özellikle trafik olaylarına karışan araçların oluşturdukları zararların ödetilmesini olanaksız bırakmak için olaydan sonra danışıklı (muvazaalı) olarak eski tarihle düzenlenen sözleşmelerde, üçüncü kişi durumunda bulunan zarar görenlerin, zarara uğramasını önlemek amacıyla bu gibi belgelerin onlara karşı sonuç doğurabilmesi için sözü edilen maddede öngörülen koşulların benzetme yolu ile (kıyasen) aranması hak ve adalete uygun düşmektedir. Yargıtay"ın uzun yıllardan beri uygulaması bu doğrultudadır.
    Dava konusu olayda davalı ...; aracını, başka bir kişinin kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde eylemli kullanımı (tasarrufu) bulunduğunu geçerli kanıtlarla kanıtlamış değildir. Bu olgunun adi yazılı belge ile doğrulanması yukarıda anılan ilke karşısında davacının hukuki durumunu etkilemez. O halde, davalılardan ... yönünden de işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın onun yönünden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    b)Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 10/1. maddesi gereğince, manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, kabul edilen tutar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
    Yerel mahkemece açıklanan düzenleme gözetilmeyerek, kabul edilen manevi tazminat tutarları üzerinden eksik avukatlık ücreti hesap ve takdir edilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davalıların diğer temyiz itirazına gelince; Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
    Dava konusu olayın gelişim biçimi, davalı sürücünün kusur durumu, ölenin davacılara olan yakınlığı, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacılar yararına takdir edilen manevi tazminat tutarları fazladır. Davalılar yararına daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2/a ve b) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına; (3) sayılı bentte gösterilen nedenlerle de davalılar yararına BOZULMASINA; tarafların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılar yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara ve temyiz eden davalılardan ...Isıtma Soğutma Sistemleri San. Tic. AŞ yararına takdir olunan 825.00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacılara yükletilmesine ve temyiz eden taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 29/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi