22. Hukuk Dairesi 2015/1348 E. , 2016/8592 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ile asgari geçim indirimi alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalılardan ... ... Dağıtım A.Ş."nin işlerini yapan değişik alt işverenler bünyesinde 01.09.2005 tarihinde çalışmaya başladığını, son alt işverenin diğer davalı şirket olduğunu, 31.03.2011 tarihinde işin sona ermesi sebebiyle ... Kurumundan çıkışı yapılıp, iş sözleşmesinin sona erdirildiğini, son aylık ücretinin net 1.000,00 TL olduğunu, 26.04.2011 tarihinde davalı alt işverence kıdem tazminatı adı altında 1.269,46 TL yatırıldığını, ancak hak kazanılan kıdem tazminatının daha fazla olduğunu, ihbar süresine uyulmadığını, kullanılmayan yıllık izinleri olduğunu, karşılığı ücretin ödenmediğini, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma karşılıklarının ödenmediğini, fazla çalışma karşılığı ücretinin ödenmediğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ücreti, aile geçim indiriminin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... ... Ltd. Şti. vekili, davacıyla müvekkili şirket arasında belirli süreli iş sözleşmesi olduğunu, müvekkili şirketin alt işveren durumunda olup, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, 09.12.2010 tarihli bildirim ile herhangi bir ihtara gerek kalmaksızın 31.03.2011 tarihinde iş sözleşmesinin sona ereceğinin bildirildiğini, ihbar tazminatı talep edilemeyeceğini, çalışmanın bir yılı doldurmadığını, aksi halde dahi ödenen tutarın kıdem tazminatını karşıladığını, çalışılan süreye göre yıllık izin kullanma imkanı oluşmadan iş sözleşmesinin sona erdiğini, fazla mesai yapıldığında ertesi gün çalıştıkları kadar süre izinli sayılıp, telafi edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; zamanaşımının gerçekleştiğini, bir kısım işlerin ihale suretiyle başka firmalara yaptırıldığını, çalışma dönemi ve hangi firmada çalışıldığının açıklanması gerektiğini, aile geçim indiriminin alt işverenlerce çalışanlara eksiksiz ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İhbar süresi ve ihbar tazminatı yönlerinden taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süresi tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. ve 25. maddelerinde yazılı olan sebeplere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir.
Somut olayda, dosya içeriğine göre iş sözleşmesinin 31.03.2011 tarihinde feshedileceğinin davacıya 09.12.2010 tarihinde bildirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, emsal kararlar da dikkate alınarak (2012/18637 esas -2014/9490 esas ) iş sözleşmesinin ihbar süresine uyularak feshedildiği kabul edilmeli ve ihbar tazminatı talebi reddedilmelidir. Yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Somut olayda, davacı dava dilekçesinde 26.04.2011 tarihinde ... Ltd. Şti. tarafından kıdem tazminatı adı altında 1.269,46 TL ödeme yapıldığını beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ödenen kıdem tazminatı miktarı, hesaplanan miktardan mahsup edilmemiştir. Ödenen kıdem tazminatının hesaplanan miktardan mahsubu ile bakiyesinin hüküm altına alınması gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olup, kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.