BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/184 Esas 2019/885 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2019/184
Karar No: 2019/885
Karar Tarihi: 14.11.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/184 Esas 2019/885 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/184 Esas
KARAR NO: 2019/885
DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/07/2018
KARAR TARİHİ: 14/11/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı borçlular arasında imzalanan 07/06/2016 tarihli Kefalet Taahhütnamesi gereği, müvekkili kuruluşun kefaleti ile ... A.Ş. tarafından davalı şirkete ticari kredi kullandırıldığını ancak, davalı tarafça kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle borcun kefalet sözleşmesi gereği müvekkili tarafından ödendiğini, davalıların borcun tamamından müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduklarını, bu kez davalılara yapılan ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine alınan haciz kararı kapsamında davalılar aleyhine Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe itiraz edildiğini, davalı borçluların yetkiye ve borca itirazları haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Bakırköy ... Asliye Ticaret Mahkemesine verdiği daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin adresi itibariyle İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkili olduğunu, bu nedenle yetki itirazında bulunduklarını; hesap kat ihtarnamesinin usulüne uygun düzenlenmediğini, müvekkillinin asıl alacağa işletilen takip öncesi faizden sorumlu olmadığını, işletilen faizin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca masraf taleplerinin yasal olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak kefalet sözleşmesi gereği alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçluların borca ve yetkiye vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle Bakırköy ...Asliye Ticaret Mahkemesi'ne eldeki davanın açıldığı ve mahkemece verilen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği görülmüştür.
Dava; kefalet sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için davalılar hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK'nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davalı borçlular, Bakırköy İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ederek yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu ileri sürmüştür.
Bilindiği üzere itirazın iptali davalarında davanın dinlenebilmesinin ön koşulu, yetkili icra dairelerinde usulüne uygun başlatılmış bir takibin bulunması zorunludur. Yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir takip başlatılmamış ise itirazın iptali davası dinlenemez.
Davalı borçlular, genel yetki kuralı gereği Bakırköy İcra Dairelerinin yetkisine itiraz ederek yetkili icra dairesinin İstanbul İcra Daireleri olduğunu belirtmiş; davacı taraf ise, taraflar arasındaki yetki sözleşmesi gereği davacının merkez ve şubelerinin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkili olduğu, bu nedenle yetkili kılınan Bakırköy İcra Dairesinde takibin başlatıldığını ileri sürmüştür.
Bilindiği üzere yetki sözleşmesi; yetkili kılınan mahkeme belirtildiği takdirde HMK'nın 17.maddesi uyarınca geçerlidir. Yalnızca tacirler ve kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek uyuşmazlık hakkında bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilir.
Somut olayda; taraflar arasında yapılmış kefalet sözleşmesinde yetkili icra daireleri açıkça belirtilmemiş olup, taraflar arasındaki yetki sözleşmesi geçersizdir. Bu durumda İİK'nın 50.maddesinin yollamasıyla HMK'daki yetki kuralları ve 6.maddedeki düzenleme gereğince davalı borçlular hakkındaki takibin, takibin başlatıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairelerinde başlatılması zorunludur. Takibin başlatıldığı tarih itibariyle asıl borçlu adresinin Sarıyer-İstanbul olduğu ve tebligatın da adı geçen davalı şirkete bu adreste yapıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Diğer takip borçlularının adresleri de Bakırköy ilçe sınırları içinde değildir. Bu nedenle takibin başlatıldığı Bakırköy İcra Daireleri yetkisiz olup, takipte yetkili icra daireleri İstanbul İcra Daireleridir. Davalı takip borçluları da hakkında başlatılan takipte yasal sürede usulüne uygun yetki itirazında bulunarak, yetkili icra dairesini göstermiştir. Diğer bir anlatımla yetki itirazı da geçerli ve anılan nedenlerle yerindedir.
Yukarıda açıklandığı üzere takip yetkili icra dairesinde başlatılmadığından ve buna bağlı olarak da mahkememize açılan itirazın iptali davası dinlenemeyeceğinden davanın HMK'nın 114/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine; davanın usulden reddi nedeniyle koşulları oluşmadığından davalı taraf tazminat isteminin de reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Takibin yetkili icra dairesinde başlatılmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden REDDİNE,
2-Davanın usulden reddedilmesi nedeniyle koşulları oluşmayan davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 10.397,68 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 10.353,28 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan ...
¸e-imzalı
Üye ...
¸e-imzalı
Üye ...
¸e-imzalı
Katip ...
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.
