3. Hukuk Dairesi 2017/10647 E. , 2017/12352 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tedbir nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile evli olduklarını, bir çocuklarının bulunduğunu, davalının kusurlu davaranışları nedeniyle müşterek çocuğu da yanına alarak evi terk etmek zorunda kaldığını, ailesinin yanına yerleştiğini, çalışmadığını ve herhangi bir geliri olmadığını ileri sürerek; kendi lehine aylık 1.250,00 TL, müşterek çocuk Zeynep İrem lehine aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacının evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, evi sebepsiz terk eden davacının ayrı yaşamakta haklı olmadığını, davacı aleyhine boşanma davası açtığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tarafların ayrı yaşamaya başlamalarının davacı tarafça haklı bir nedene dayandığı iddiasının somut bir şekilde ispat edilemediği ancak, davalının ... 2. Aile mahkemesinin 2015/439 Esas sayılı dosyası ile boşanma davası açtığı, açılan boşanma davasının davacı yönünden ayrı yaşamada haklılık sebebi teşkil edeceği gerekçesiyle; tarafların ekonomik sosyal durum araştırmaları, davacının gelir getiren bir işte çalışmaması ve müşterek cocuğun davacı anne yanında kalması da nazara alınarak hakkaniyet ilkesi gereğince , taraflar arasındaki boşanma davasının açılış tarihi olan 20/05/2015 tarihinden itibaren davacı lehine aylık 700,00 TL ; müşterek çocuk lehine aylık 300 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm , davacının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı yönünden ise; dava, ayrı yaşamakta haklılık iddiasına dayalı eş ve müşterek çocuk yönünden tedbir nafakası istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair kararda reddedilen kısım nedeniyle kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Oysa, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 9/2.maddesinde, nafaka
davalarında reddedilen kısım için avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği düzenlenmiş olup, bu nedenle davalı lehine 1.500 TL vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiş ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği ve hakimin takdir yetkisi kapsamında kalmadığından, hükmün HUMK"nun 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK"nun 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince, düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının ikinci bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasınının 5. bendinin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.