Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2009/33499
Karar No: 2011/2558
Karar Tarihi: 14.02.2011

Hırsızlık - mühür bozma - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2009/33499 Esas 2011/2558 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kahramanmaraş 3. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, hırsızlık ve mühür bozma suçlarından dolayı sanık hakkında uygulanacak ceza ve infaz tedbirleri hakkında karar verilmiştir. Ancak, sanık hakkında açılmamış olan mühür bozma suçu için ceza verildiği, cezanın niteliği itibariyle mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağı, cezanın açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, hükümlülük kararında sanığın mükerrir olması nedeniyle cezanın nasıl infaz edileceğine dair düzenleme yapılmadığı ve adli para cezasının infazına ilişkin yasal bir düzenlemenin olmadığı ifade edilmiştir. Kararda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi, 145. maddesi ve 168. maddesi, 5271 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 231/6. maddesi, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesi ve 108. maddesi gibi maddeler üzerinde durulmuştur.
2. Ceza Dairesi         2009/33499 E.  ,  2011/2558 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 2 - 2007/256594
    MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 26/06/2007
    NUMARASI : 2007/382
    SUÇLAR : Hırsızlık, mühür bozma

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58.maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildiğinden mühür bozma suçundan verilen kararında temyizi kabil olduğu kabul edilmekle;
    Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından,hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan,5271 sayılı CYY’nın 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle,sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
    5237 Sayılı TCK.nın 145.maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının 765 Sayılı TCK.nın 522.maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı “değer azlığı”nın 5237 Sayılı Kanuna özgü,ayrı ve yeni bir kavram olduğu bunun daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca ihtiyacı kadar ve değeri az olan eşyanın alınması durumunda olayın özelliği değerlendirilerek yasal ve yeterli gerekçeleri açıklanmak suretiyle uygulanabileceği,somut olayda sanık lehine 5237 sayılı TCK"nın 145.maddesinin uygulanma imkanı olmadığından anılan maddenin uygulanmama ihtimaline binaen sanığa ek savunma hakkı verilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamış,sanığa hükmolunan cezanın ertelenmesine karar verilirken yasal ve yeterli gerekçe göstirilmemesi,kaçak bedeli ödenmediği halde sanığa verilen cezadan 5237 sayılı TCK"nın 168.maddesi uyarınca indirim yapılması,hüküm tarihi itibariyle katılan lehine 450 TL yerine 300 TL vekalet ücreti ödenmesine karar verilmesi,karşı temyiz olmadığı için bozma nedeni yapılmamış,diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    1-Sanık müdafiinin 30.01.2007 tarihli duruşmadaki sanık lehine olan hükümlerin uygulanmasına ilişkin talebinin 5237 sayılı TCK"nın 50/1.maddesinde düzenlenen kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesini içerdiği ve hırsızlık suçundan verilen hapis cezasının para cezasına çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesine karşın,anılan maddede belirtilen diğer seçenek yaptırımlara çevrilip çevrilmeyeceği konusunda bir karar verilmemesi,
    2-Mühür bozma suçundan açılmış bir kamu davası olmadığı halde ek savunma hakkı verilerek sanığın bu suçtan dolayı da cezalandırılmasına karar verilmesi,
    3-5237 Sayılı TCK.nun 58/6. maddesinde tekerrür halinde hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirileceği ve ayrıca mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağı, öngörülmektedir. Aynı yasanın 7. fıkrası uyarınca da hükümlük kararında bu durumun belirtilmesi gerekmektedir.
    Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 Sayılı Kanunun 108. maddesinde ise,yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda her hangi bir düzenleme bulunmamaktadır.
    5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan “adli para cezasının” infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
    Bu durumda, 5237 Sayılı TCK.nun 58, 5275 sayılı Kanunun 106 ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedildiği için, hükümlülük kararında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimlik serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilemeyeceği, sonucu ortaya çıkmaktadır.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle sanık hakkında mühür bozma suçundan hükmolunan cezanın niteliği itibariyle 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 6. fıkrası uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    4-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.4.2004 tarih ve 2004/1-101 Sayılı ilamı ve 4667 sayılı Kanunun 77. maddesi ile değişik 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 164/son maddesi uyarınca vekalet ücretinni,katılan asile verilmesi yerine müdahil vekiline ait olmak üzere müdahile verilmesine karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 14/02/2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi