Hukuk Genel Kurulu 2021/430 E. , 2021/827 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 24.05.2016 tarihli, 2011/1017 E., 2016/261 K. sayılı karara karşı davacı vekilince temyiz isteminde bulunulması üzerine Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 26.02.2019 tarihli, 2016/24914 E., 2019/2485 K. sayılı kararıyla hüküm bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiş, direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:
3. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 297. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
4. HMK’nın 294. maddesinin 3. fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhâlde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.
5. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği aşikârdır.
6. Nitekim, Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulunun 11.11.2020 tarihli, 2020/1-332 E., 2020/884 K.; 07.03.2019 tarihli ve 2019/13-113 E., 2019/248 K.; 10.12.2019 tarihli ve 2019/1-691 E., 2019/1319 K. sayılı kararları).
7. Somut olayda ilk derece mahkemesince Özel Dairenin bozma kararına karşı tesis edilen kısa kararda sadece “Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 26.02.2019 tarih 2016/24914 esas 2019/2485 bozma ilamında direnilmesine” ve devamında “Dosyanın Hukuk Genel Kuruluna tevdiine” denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı nitelikleri haiz kısa karar kurulmamıştır.
8. Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir karardan bahsedilemeyeceği gibi direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
9. Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
10. Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa kararı usule uygun karar değildir.
11. Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 24.06.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.