Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A-Tehdit suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B-Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanığın savunması bir bütün olarak değerlendirildiğinde, alacaklı vekili olan katılan avukata karşı söylediği kabul edilen “sen ne biçim avukatsın, yalancısın” şeklindeki sözlerinin yapılan icra takibinin haksız olduğunu bildirmeye matuf olması karşısında, yasal olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi, 2-Kabule göre de, sanığın gözaltında geçirdiği sürenin TCK"nın 63. maddesi uyarınca cezasından mahsubuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.