9. Hukuk Dairesi 2014/4859 E. , 2015/16842 K.
"İçtihat Metni" İŞ MAHKEMESİ
A) Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili özetle: Davacının davalı şirkete ait Körfez Kalburcu köyündeki işyerinde 30/12/2006-13/07/2009 tarihleri arasında şoför olarak, kesintisiz çalıştığını, en son 900 TL ücret aldığını, mesaiye sabah 08.00 de başladığını, akşam en erken 20:00 bazen 24:00"e kadar çalıştığını, bu şekilde haftanın 7 günü genel tatillerde dahil sürekli çalıştığını ancak bu haklarının karşılığının ödenmediğini, iş sözleşmesinin haksız bir şekilde fesih edildiği halde kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini, davalı şirketin işe giren işçilerden senet aldığını, fesih ile birlikte bunları iade ettiğini, ancak davacının senedinin iade edilmediğini, dava edilmesi halinde icraya konulacağı söylenerek baskı uygulandığını iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ve genel tatil ücreti alacaklarının faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili özetle, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacının 30.12.2006-13.07.2009 tarihleri arasında çalıştığını, davacının çalıştığı alanda 2 şoför olduğunu, davacının boş kalmaması için diğer alanlarda çalışmasının önerildiğini, davacının bu değişikliği kabul etmediğini, işyerini terk ettiğini, kıdem ve ihbar tazminatı hakkı olmadığını, asgari ücret aldığını, çalışma saatlerinin 08:30-18:00 arası olduğunu, 2 saat ara dinlenmesi kullandığını, fazla çalışması olmadığını, haftada 6 gün çalıştığını, resmi ve dini tatillerde çalışma olmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, beyanla davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, ödenmeyen fazla mesai ve genel tatil ücretleri nedeniyle davacının iş akdini haklı olarak feshettiği kanaati ile kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti ve hafta tatili ücreti taleplerinin kısmen kabulüne, ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Hukuk yargılamasında ispat araçlarından olan “Yemin” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 225 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Yasanın 225 nci maddesine göre, yeminin konusunu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalar teşkil eder. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.
Yemin teklif olunan kimse, yemini edaya hazır olduğunu bildirdikten sonra, diğer taraf teklifinden vazgeçerek başka bir delile dayanamaz ve yeni bir delil de gösteremez. Yemin teklif edilen kimse, duruşmada bizzat hazır bulunmadığı takdirde, kendisine yemin için bir davetiye çıkarılır. Yemin davetiyesine, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemini eda etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı yazılır (6100 sayılı Yasa Md. 227-228).
Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır. Kendisine yemin iade olunan kimse, yemin etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıa ispat edilememiş sayılır.
Yeminin konusunu oluşturan vakıa, her iki tarafın değil, yalnızca kendisine yemin teklif edilen tarafın şahsından kaynaklanıyorsa yemin iade edilemez.
Dosya içeriğine göre; davalı 08/01/2013 havale tarihli cevap dilekçesinde delil listesinde yemin deliline dayanmış, yargılama sırasında teknik bilirkişi raporuna karşı 11/11/2013 havale tarihli itiraz dilekçesinde de “fazla mesai konusunda ücretlerin ödendiği tanık beyanları ile de sabit haldedir. Bu durumda davacının kendisine fazla mesai ücretlerini alıp almadığı yönünde yeminli beyanının alınmasını sayın mahkemenizden saygıyla talep ederiz” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı yemin deliline dayandığı halde, bu delilin değerlendirilmemesi ve 610 sayılı HMK.’un 225 ve devamı maddeleri uyarınca işlem yapılmaması hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılması gereken, davalı tarafın usulüne uygun yemin teklifi nedeniyle, davacı asil usul hükümleri dikkate alınarak çağrılarak, fazla mesai konusunda yemin eda ettirilerek sonucuna göre fazla mesai ücreti alacağı hakkında bir karar vermektir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.