14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16977 Karar No: 2020/4273 Karar Tarihi: 01.07.2020
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/16977 Esas 2020/4273 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen bir ortaklığın giderilmesi davası hükmü, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, Tebligat Kanunu'nun 7201 sayılı değişikliği ile gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsendiğini belirtmiştir. İlk aşamada, muhatabın adres kayıt sistemindeki en son adresine, normal bir şekilde, mavi zarf kullanılmadan tebligat yapılması gerektiği belirtilmiştir. Muhatap bu adreste bulunmuyorsa, tebliğ memuru araştırma yaparak tebligatın ulaşması gerektiği açıklanmıştır. İkinci aşamada, muhatapın adresinin tespit edilememesi durumunda tebligatın çıkartılan mercie geri gönderilmesi gerektiği açıklanmıştır. Ancak kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddelerinin farklı şekillerde yorumlanması ve direk muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine tebligat yapılması durumunda savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun olmadığı belirtilmiştir. Olaya göre, davalıların belli bir adrese doğrudan tebligat yapılamayacağı anlaşıldığı için Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği yapılması gerektiği açıklanmıştır. Kanun maddeleri olarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2 ve 6099 sayılı Tebligat Kanunu'nun 20 ve 21. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 29 ve 16/2. maddeleri detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
14. Hukuk Dairesi 2016/16977 E. , 2020/4273 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. 1)Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılmalıdır. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. 2) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, somut olaya gelince; gerekçeli kararın davalılardan ..., ... ve ..."in bilinen en son adresine tebligat çıkartılması, bu adresin tebliğe elverişli olmadığının anlaşılması veya tebliğ yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması gerekirken, ilk seferde doğrudan Kanunun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılmasının usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından adı geçen davalıların adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde gerekçeli kararın tebliği sağlanıp yasal temyiz süresi beklenerek, temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 01.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.