Esas No: 2019/8066
Karar No: 2021/377
Karar Tarihi: 26.01.2021
Silahlı terör örgütüne üye olma - Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme - Kamu kurumu zararına dolandırıcılık - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8066 Esas 2021/377 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2019/8066 E. , 2021/377 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Silahlı terör örgütü
kurma veya yönetme, Kamu kurumu zararına
dolandırıcılık
Hüküm : Sanık ... hakkında;
-TCK"nın 314/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53,
58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet,
-TCK"nın 7/2 maddesi uyarınca, 158/1-e-son cümle,
43/1, 52/2, 52/4 53, 63. maddeleri uyarınca
mahkumiyet,
Bölge Adliye Mahkemesince sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... yönünden kesin olarak verilen hükümler, 24.10.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanunun 29. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesine eklenen üçüncü fıkradaki düzenleme gereğince temyiz yolunun açılması üzerine anılan kanunun eklenen geçici 5. maddesinin 1/f bendinde belirtilen süre içinde, diğer sanıklar yönünden ise Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm süresinde temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararların niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafilerinin duruşma taleplerinin ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanıklar ..., ... ..., ... ve ... müdafilerinin duruşmalı inceleme istemlerinin ise İlk Derece Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf aşaması ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, takdiren; 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
I-)Sanıklar ..., ... ve ... hakkında kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçundan kurulan hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından temyiz incelemesine yer olmadığına, gereği merciince yapılmak üzere dosyanın mahalline iadesine,
II-) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçundan, sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet
ve beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-)Sanıklar ... ve ... yönünden;
İstinaf Mahkemelerinin Türk yargı sistemine dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sy. CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK"tan (madde 305.) da farklı şekilde, re"sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda; tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (..., Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, ... Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, ... Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının "sınırlı inceleme ilkesinin" bir istisnasını teşkil etmesine (..., age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru No; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru No; 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; sanık ..."ın 25.10.2019 tarihli, sanık ... ve müdafiinin 25.10.2019 ile 24.10.2019 tarihli temyiz dilekçelerinin temyiz sebeplerini içermediği;
2-) Sanık ..., ..., ... ve ... yönünden;
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına neden olacak şekilde dolandırıcılık suçundan verilen Bölge Adliye Mahkemesinin kararı; beraat kararlarında kamu kurum ve kuruluşlarının zararına neden olacak şekilde dolandırıcılık suçuna ilişkin yasada öngörülen cezanın üst haddi, mahkumiyet kararında ise verilen cezanın tür ve süresine göre CMK"nın 286/2-(a) ve (g) maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğu anlaşılmakla, sanık ..., sanık ... ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
III-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..."ın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan, sanıklar ..."nın silahlı terör örgütüne üye olma ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetine dair hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve Mehmet Siyah"ın örgütle iltisaklı Zaman Gazetesi veya Sızıntı dergisine aboneliğinin bulunmasının, yine sanık ..."ın çocuklarını örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanık ..."ın ... kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi, yine sanık ... hakkında "sanığın ikametinde yapılan aramada örgüt elebaşısına ait çok sayıda kitap, dergi ve örgüte ait döküman ele geçirildiği" yönünde dosya içeriği ile uyuşmayan gerekçeye yer verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müfafileri, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile katılan vekilinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
IV-) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..."in silahlı terör örgütüne üye olma, sanık ..."in ise silahlı terör örgütüne üye olma ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçlarından mahkumiyetlerine dair hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanıklar ... ve ..."ın örgütle iltisaklı Zaman gazetesi aboneliğinin bulunmasının, yine sanıklar ... ile ..."in çocuklarını örgüte müzahir okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
1-) Sanıklar ... ve ... yönünden;
a-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26.09.2017 tarih, 2017/16-956 Esas ve 2017/370 sayılı kararı ile onanarak kesinleşen, Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 esas, 2017/3 sayılı kararında; "... iletişim sisteminin ... silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bir suç örgütünün bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olması nedeniyle örgüt talimatı ile bu ağa dahil olunduğunun ve gizliliği sağlamak için haberleşme amacıyla kullanıldığının her türlü şüpheden uzak kesin kanaate ulaştıracak teknik verilerle tespiti halinde kişinin örgütle bağlantısını
gösteren delil olacağı"nın kabul edildiği gözetilmekle,
... kullanıcısı olduğunu kabul etmeyen sanıkların, ... uygulamasını kullandıklarının kuşkuya yer vermeyecek şekilde teknik verilerle tespiti halinde, ... kullanıcısı olduklarına dair delilin atılı suçun sübutu açısından belirleyici nitelikte olması karşısında, ilgili birimlerden ... tespit ve değerlendirme tutanaklarının getirtilmesi, UYAP veri havuzundan araştırma yapılarak sanıklar hakkında herhangi bir itirafçı beyanı olup olmadığının tespiti ile bulunması halinde ifadelerinin onaylı örneklerinin dosya içerisine alınması ve gerekirse bu şahısların tanık olarak dinlenilmelerinin sağlanması, tüm bu delillerin istinaf aşamasında dosya içerisine gelen ve sanıklar hakkında beyanlar içeren ..."ya ait ifade ve teşhis tutanakları ile birlikte duruşmada sanıklar ve müdafilerine okunup diyecekleri sorulduktan sonra bir karar verilmesi gerekirken, sanıkların ... kullanıcısı olduklarına dair yetersiz ... sorgu tutanaklarına dayanılarak eksik araştırma neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-) Kabule göre de; bu yönde tanık beyanı bulunmamasına rağmen, sanık ... hakkında "örgütün sohbet adı altında düzenlenen toplantılarına katıldığına dair iddiaları doğrulayan tanık beyanlarının bulunduğu" şeklinde dosya içeriğiyle uyuşmayan gerekçeye yer verilmesi;
2-) Sanıklar ..., ... ve ... yönünden;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.05.2012 tarih ve 2011/1-872 esas, 2012/198 karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; sanıklar ..., ... ve ... ile temyiz dışı sanık ..."ın kovuşturma aşamasında birbirleri aleyhine beyanlarda bulundukları anlaşılmakla, aynı müdafii tarafından temsil edilen sanıklar arasında savunmalarına zaafiyet yaratacak düzeyde zarar verebilecek menfaat çatışması oluştuğundan ayrı müdafilerce temsil edilmelerine imkan sağlaması gerekirken CMK"nın 152/1. maddesine aykırı şekilde yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmak suretiyle sanıkların savunma haklarının kısıtlanması,
3-) Sanık ... yönünden;
Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılanan sanığın, kovuşturma aşamasında bulunan müdafiinin sadece esasa yönelik hiçbir işlemin yapılmadığı 03.08.2017 tarihli celseye katıldığı, sanığın duruşmalarda müdafii olmaksızın ilk ve son savunmalarını gerçekleştirdiği, sanığın bu şekilde CMK’nın 197. maddesi, delillere erişme ve savunma hazırlama imkanları itibariyle çelişmeli yargılamanın gereği olan “silahların eşitliği” ilkesinin ve Anayasanın 36, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddeleri ile teminat altına alınan adil yargılama hakkının ihlali sonucunu doğuracak biçimde, adaletin selameti açısından gerekli olan müdafiinin hukuki yardımından yararlandırılmadan yargılamasının yapılıp sorgusu tespit edilmek ve hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracak biçimde CMK"nın 101/3, 150, 156, 188/1 ve 289/1-a-e maddelerine muhalefet edilmesi,
4-Sanık ... yönünden;
Sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.04.2008 tarih ve 9-18-78 sayılı kararında açıklandığı üzere; etkin pişmanlık hükümlerinin amacı, bir yandan terör ve örgütlü suçlarla mücadele bakımından stratejik önemi nedeniyle en etkili bilgi edinme ve mücadele araçlarından olan örgütün kendi mensuplarını kullanmak, diğer taraftan da suç işlemeyi önlemek, mensup olduğu yasa dışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanları ve işlediği suçtan pişmanlık duyanları cezalandırmayarak ya da cezalarında belli oranlarda indirim yaparak yeniden topluma kazandırmaktır.
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesinden yararlanabilmek için; failin yakalandıktan sonra bilgisi ölçüsünde örgüt içerisindeki konumuyla uyumlu şekilde kendisinin ve diğer örgüt üyelerinin eylemleri, örgütün yapısı ve faaliyetleriyle ilgili yeterli ve samimi bilgi vererek suçtan pişmanlığını söz ve davranışlarıyla göstermesi gerekmektedir. Bu bilgi maddenin üçüncü fıkrasında aranan, örgütü çökertecek nitelikteki bilgi değildir. Verilen bilginin önemi cezanın belirlenmesinde dikkate alınmalıdır (Dairemizin 12.05.2015 tarih, 2015/1426 E. 2015/1292 K. 26.10.2015 tarih, 2015/1565-3464 K.).
TCK’nın 221/4. fıkrasının 2. cümlesi kapsamında etkin pişmanlıkta bulunulduğunun kabulü halinde bu suçtan dolayı verilecek cezada 1/3’ten 3/4’e kadar bir indirim yapılacağı öngörülmektedir. Buna göre belirlenen cezadan en az 1/3, en fazla 3/4 oranında bir indirim yapılacaktır. Bu iki sınır arasında yapılacak indirim, verilen bilginin niteliği, örgütün yapısı ve faaliyetleri çerçevesinde işlenen suçlarla ya da diğer örgüt mensuplarının tespiti ile ilgili olmak üzere elverişlilik derecesi, ceza soruşturması ya da kovuşturmasının hangi aşamasında etkin pişmanlıkta bulunulduğu gibi kıstaslar nazara alınarak mahkeme tarafından takdir ve tayin edilecektir.
Bu açıklamalar ışığında, somut olay değerlendirildiğinde;
Silahlı terör örgütüne üye olduğu ve TCK’nın 221/4-2. cümlesinde öngörülen etkin pişmanlık şartlarını taşıdığı anlaşılan sanık hakkında; incelenen dosya kapsamı ve delillere göre, yakalandıktan sonra yargılama aşamasında örgütte kaldığı süre ve konumu itibarıyla, örgütün yapısı, faaliyetleri ve diğer örgüt mensupları ile ilgili verdiği bilgilerin, niteliği ve faydalılık derecesi ile yargılama sürecinde etkin pişmanlıkta bulunulan aşama gözetilerek dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun makul bir indirim yapılması gerekirken etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına yer olmadığının kabulü ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafileri, sanıklar ... ve ... ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanıklar ..., ... ve ..."in tutuklulukta geçirdikleri süre, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu ve bozma nedeni gözetilerek tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.