19. Ceza Dairesi 2020/5618 E. , 2021/6198 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen sanığın denetim süresi içinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı mahkum olması üzerine dosyayı ele alan mahkemece duruşma açılıp, sanığa CMK"nin 195/1 maddesine göre, yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkarılarak duruşmaya çağırılması ve sanığın savunması alınarak CMK"nin 231/11. maddesine uygun olarak hükmün açıklanması gerekirken, sanık için duruşmada bildirdiği en son adresine çıkarılan tebligatın CMK"nin 307/2. maddesindeki ihtaratı içermesi ve söz konusu tebligat iade edildiği halde sanığın savunması alınmadan mahkumiyetine karar verilmek suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre;
1) 7188 sayılı Kanunla değişik 5271 sayılı CMK"nin 251/1. maddesi ile; sadece adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda "basit yargılama usulü"nün uygulanması mümkün hale getirilmiş, aynı Kanunla CMK"ye eklenen Geçici 5/(1)-d maddesinde ise; 01/01/2020 tarihi itibarıyla "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş..." dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulünün uygulanmayacağı açıkça düzenlenmiş ise de;
Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarihli ve 2020/81 Esas 2021/4 Karar sayılı ve 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas 2020/33 Karar sayılı kararları ile yukarıda anılan geçici 5/1-d"de yer alan "...kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış..." ibarelerinin, aynı bentte yer alan, "Basit yargılama usulü" yönünden Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi karşısında, Mahkemece sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikteki “Basit Yargılama Usulünün” uygulanma şartları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi mecburiyeti,
2) Sanığa ön ödeme ihtarını içeren tebligatın, öncelikle sanığın bilinen en son adresine tebliğ edilmesi, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa sanığın mernis adresinin tespitinin yapılarak tebligat zarfı üzerine söz konusu adresin mernis adresi olduğu belirtilerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebliğ yapılması, mernis adresinin bulunmaması halinde ise, kendisine daha önce kanuni usullere göre tebligat yapılmış olması şartı ile aynı adrese anılan yasanın 35. maddesine göre tebligat yapılması gerektiği, somut olayda, ön ödeme bildiriminin sanığın 07/02/2009 tarihli hazırlık ifadesinde beyan ettiği bilinen en son adresi olan "..." adresinden farklı olan bir adrese tebliğe çıkarıldığı ve tebligatın iade edilmesi üzerine mahkemece daha önce usulüne uygun bir tebligat yapılmamış adresine Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, bu haliyle sanığın bilinen en son adresine tebligat çıkarılmadığından ve sanığın mernis adresi de tespit edilmeden kendisine 35. maddeye göre yapılan tebligat işleminin usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında; mahkemece sanık için 5809 sayılı Kanun"un 55/2 maddesi göndermesiyle 63/9. maddesinde yazılı adli para cezasının alt sınırından hesaplanacak ön ödeme teklifinde bulunulmasıyla aynı maddede yazılı 10 günlük süre içinde ön ödeme şartının yerine getirilmesi beklenerek, sonucuna göre açılan kamu davasının düşmesine veya devamına karar verilmesiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, ön ödeme işlemleri yerine getirilmeksizin yazılı gerekçeyle sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
3) Sanık hakkında atılı suçtan dolayı 5809 sayılı Kanun"un 55/2. maddesi göndermesiyle 63/9. maddesi gereği mahkumiyetine karar verilmesi yerine, aynı Kanun"un 63/10. maddesinin birinci cümlesi uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 07/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.