Esas No: 2021/164
Karar No: 2022/3794
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/164 Esas 2022/3794 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ALBENİ markalarının sahibi olduğunu ve davalı şirketin ALBİNA ibareli marka başvurusunda bulunduğunu ve bu markanın tüm mal ve hizmetler için yayınlandığını belirtti. Davacı, markanın reddedilmesini ve markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etti. Davalılar, markalar arasında benzerlik bulunmadığını ve davalının kötü niyetinin olmadığını belirtti. İlk derece mahkemesi, davacı markasının bütünü itibariyle benzerlik ve iltibas tehlikesi yaratmayacağına karar vererek davanın reddine karar verdi. Bölge adliye mahkemesi ise, markaların bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alındığında, markalar arasında benzerlik bulunmadığına karar verdi ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi. Temyiz başvurusu da reddedildi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onandı.
Kanun Maddeleri:
- 556 sayılı KHK'nın 8/1-b ve 8/4 maddeleri, markaların benzerliği ve iltibas tehlikesi ile kötü niyetli marka başvurularını düzenler.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 19.12.2017 tarih ve 2017/132 E. - 2017/575 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.10.2020 tarih ve 2019/456 E. - 2020/840 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının ALBENİ markalarının sahibi olduğunu, davalı şirketin 2015/45132 başvuru numaralı ALBİNA ibareli markanın 30 ve 35. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetler için adına tescil başvurusunda bulunduğunu, bu markanın tüm mal ve hizmetler için yayınlanmasına karar verildiğini, davacının marka yayınına itiraz ettiğini, ancak davacının itirazın TPMK MDB tarafından reddine ve YİDK kararıyla da itirazın reddine karar verildiğini, ancak başvuru konusu marka ile redde mesnet markanın harflerinin aynı olduğunu, görüntü itibariyle karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, aynı mal ve hizmetleri kapsadığını, davacının ALBENİ markalarının tanınmış marka olduğunu, 556 sayılı KHK'nın 8/1,b ve 4. maddeleri uyarınca markaların karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu belirterek 09.02.2017 gün ve 2017-M-980 sayılı YİDK kararının iptaline, markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep edilmiştir.
Davalı TPMK vekili, markaların görsel, işitsel, anlamsal olarak bıraktıkları izlenim itibariyle ayırt edilemiyecek kadar benzer olmadıklarını, 556 sayılı KHK'nın md. 8/4 uyarınca haksız bir yarar sağlama, markanın itibarının zarara uğraması, ayırt edici karakterinin zedelenmesi gibi durumların olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı şirketi vekili, davalının un üretimi yaptığını, unlu mamüller ürettiğini, Albina ibaresinin Çerkes kökenli bir kelime olduğunu, Kafkasya'da bir nehir adı olduğunu, markaların alakasız olduğunu, davalının kötü niyetinin olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, markaların arasında 556 sayılı KHK m. 8/1-b anlamında ve 9/1/(b) anlamında benzerlik ve iltibas tehlikesi bulunmadığı, davacının “ALBENİ” ibareli markasının m.8/4 anlamında tanınmışlık kaydının TPMK sicilinde yer aldığı, fakat taraf markaların benzer olarak değerlendirilmediğinden, davalı markasının davalı markalarından haksız bir yarar sağlayacağı, davacı markasının itibarına zarar vereceği, davacı markasının ayırt edici karakterini zedeleyeceği yönünde bir kanaat oluşmadığı, 556 s.KHK’nın 8/4.m uygulamasının yerinde olmadığı, bu nedenle YİDK kararının iptali ve hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, markaların bütünü itibariyle bıraktığı izlenimin dikkate alındığında, "ALBİNA" ibareli başvuru ile davacının itirazına mesnet "ALBENİ" asıl unsurlu markalar arasında 556 sayılı KHK'nın 8/1-b maddesi anlamında ortalama alıcılar nezdinde görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları genel izlenim itibariyle ilişkilendirilme ihtimalini de içerecek şekilde iltibas tehlikesinin bulunmadığı, başvuruya yeterli ayırt ediciliğin sağlandığı, marka işaretleri arasında benzerlik bulunmadığından aynı KHK'nın 8/4 maddesi koşullarının oluşmadığı, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli yapıldığının da ispat edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 26,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.