3. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/4378 Karar No: 2017/12336 Karar Tarihi: 20.09.2017
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/4378 Esas 2017/12336 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2017/4378 E. , 2017/12336 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalının taşınmazda kiracı olduğunu, oğlu..." nın bu taşınmaza ihtiyacı bulunduğunu, boyacı dükkanı açacağını, oğlunun başkaca işyeri olmadığını belirterek davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ihtiyacın samimi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir. Yurt dışında çalışan bir kimsenin Türkiye’ye kesin dönüş yaptığının kabul edilebilmesi için pasaportuna bulunduğu yerdeki Türk Konsolosluğu veya Maliye Bakanlığı yada Gümrük Müdürlüğü tarafından “Kesin dönüş yapmıştır.” şeklinde şerh düşülmesi gerekir. Yurt dışında çalışan bir kimsenin kesin dönüş yapmamış olması halinde geleceğe yönelik olarak henüz doğmamış bir ihtiyaç için açılan davada tahliye kararı verilemez. Somut olayda; hükme esas alınan 19.07.2011 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralanan taşınmaz büfe olarak davalıya kiralanmıştır. Davacı tanıkları davacının oğlu Kadir Kalfa" nın yurtdışında yaşadığını, kiralananda boyacılık yapacağını beyan etmiştir. Mahkemece davalı kiracının tahliyesine karar verilmiş ise de UYAP sisteminde yapılan araştırmada davacının Kadir isminde bir çocuğunun olmadığı tespit edilmiştir. Mahkemece bu husus üzerinde durularak davacının Kadir isminde çocuğunun olup olmadığı araştırılmalı, çocuğunun olduğu tespit edilmesi durumunda, ihtiyaç sahibinin yurt dışında yaşadığı beyan edilmekle yurda kesin dönüş yapıp yapmadığı belirlenmeli, kiralanan taşınmazın boyacılık mesleği için kullanım amacına el verişli bulunup bulunmadığı yapılacak keşif ve bilirkişi raporu ile tespit edilip ihtiyaç iddiası değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.