Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/6460 Esas 2008/8314 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/6460
Karar No: 2008/8314

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/6460 Esas 2008/8314 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacılar, miras bırakanın ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalı gelinine paylarını temlik ettiğini, bunun mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu iddia ederek, pay oranında iptal ve tescile ya da tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı ise bakım borcunun yerine getirildiğini savunup, davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, miras bırakanın yaptığı temliki muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların talebini kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, bakım sözleşmesinin karşılıklı edimleri öngören ivazlı bir akit olduğunu, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek davacıların talebinin kabul edildiğini belirterek kararı bozmuştur. Mahkemenin kabul gerekçelerinin doğru olmadığı ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kanun maddeleri:
- Borçlar Kanunu madde 511
- Borçlar Kanunu madde 514
- Borçlar Kanunu madde 18
- TMK madde 510
- Borçlar Kanunu madde 244
- HUMK madde 428
1. Hukuk Dairesi         2008/6460 E.  ,  2008/8314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MALATYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 22/10/2007
    NUMARASI : 2005/548-2007/285

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacılar, miras bırakan M. Ç. 2 ve 6 parsel sayılı taşınmazdaki paylarını ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalı gelinine temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, pay oranında iptal ve tescile ya da tenkise karar  verilmesini istemişler, yargılama sırasında terekeye yönelik istemlerinden vazgeçmişlerdir.
    Davalı, bakım borcunun yerine getirildiğini, ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, miras bırakanın yaptığı temliki işlemin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi   raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
     
                                            -KARAR-
     
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların miras bırakanı M.. Ç.’ın 507 ada 3 parsel sayılı taşınmazda maliki olduğu payını 17.5.2005 tarihli ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile davalıya temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davacılar, miras bırakanlarının yapmış olduğu temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak gerçekleştirdiğini ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.
    Bilindiği üzere; ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır (B.K.m.5ll).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlu  suda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması, ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.       
             Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir.Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8).Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez;akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır.Bu haldede Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur. 
    Miras bırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri,elinde bulunan mal varlığının miktarı,temlik edilen malın,tüm mamelekine oranı,bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir.    
    Somut olaya gelince, davacılar miras bırakanın çocukları, davalı ise miras bırakanın oğlu Necmettin’in eşi yani murisin gelini olduğu sabittir. Dosya içeriği ve toplanan delillere göre miras bırakanın kalp hastası olduğu, davalının kayın pederi olan miras bırakanın sağlık durumu ile ilgilendiği, onu tedavi ettirdiği, gereksinimlerini karşıladığı anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, ölünceye kadar bakım sözleşmesi karşılıklı edimleri öngören ivazlı akitlerdendir.
    O halde, yukarıda değinilen ilkeler ve somut bulgular birlikte değerlendirildiğinde miras bırakanın yapmış olduğu temlikteki amacının muvazaalı işlem yapmak olduğu kabul edilemez. Diğer taraftan, gerçekten de 4721 Sayılı TMK nun 510. maddesi ve B.K.nun 244. maddesinde öngörüldüğü üzere aile fertlerine yasal ve ahlaki bir takım görevlerin yüklendiği sabittir. Öyleyse, ölünceye kadar bakım aktinin aile bireyleri ile yapılamayacağını söyleme olanağı yoktur. Bu sebeple davalının, akit gerekleri yönünden miras bırakana karşı yaptığı görevlerin ahlaki bakımdan zorunluluk taşıyacağı kabul edilemez. Bu nedenle mahkemenin kabul gerekçelerinin de doğru olmadığı açıktır.
    Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
    Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 2.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

            


     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.