4. Hukuk Dairesi 2010/3598 E. , 2011/3288 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/03/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25/03/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddolunmalıdır.
2-Diğer temyiz itirazına gelince; dava trafik kazası nedeniyle yaralanmadan dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
Yerel mahkemece kabul edilen oluşa göre geçiş önceliğinin araçlara ait olduğu bir yerde yol durumunu kontrol etmeden, kendi can güvenliğini tehlikeye atarak yola giren davacı, kazanın meydana gelmesinde asli kusurludur.
Borçlar Yasası"nın 47. maddesi gereğince yargıcın, özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Takdir edilecek bu tutar, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel durum ve koşullar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden yargıç, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde nesnel (objektif) ölçülere göre uygun (isabetli) bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayın gelişim biçimi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen 10.000,00 TL manevi tazminat fazladır. Daha alt düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekirse de belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 438/7. maddesi gereğince, davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdir olunmak suretiyle, kararın düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle, hüküm fıkrasının manevi tazminat takdirine ilişkin 2 nolu bendinde yer alan "...10.000,00..." biçimindeki sayı dizisinin silinerek yerine "...5.000,00..." sayı dizisinin yazılmasına; harç alınmasına ilişkin 3 nolu bendinin silinerek yerine 3 nolu bent olarak "3-Kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 433,86 TL harç, davacıdan alınan 519,80 TL peşin harçtan indirilerek kalan 85,94 TL"nin karar kesinleştiğinde ve isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 433,86 TL"nin davalı yandan alınıp davacıya ödenmesine," biçimindeki tümcenin yazılmasına; taraflar yararına avukatlık ücreti takdirine ilişkin 5 nolu bendinde yer alan "...1.200,00..." biçimindeki sayı dizilerinin ayrı ayrı silinerek yerlerine sırası ile "...600,00..." sayı dizilerinin yazılmasına;6 nolu bendinin tümden silinerek hüküm fıkrasından çıkartılmasına; 7 nolu bendinde yer alan "...123,74..." biçimindeki sayı dizisinin silinerek yerine "...76,27..." sayı dizisinin yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddiyle kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.