![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2015/15705
Karar No: 2016/2800
Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15705 Esas 2016/2800 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki rücuen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davacı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı bulunan, davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın yetersiz ehliyetli (H sınıfı) ve %100 kusurlu şekilde dava dışı araca çarparak hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, dava dışı araç sahibine 26/10/2011 tarihinde 2.607,00 TL ödendiğini, ödenen bedelin sigortalıdan talep hakları bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.607,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline verilmesini istemiştir.
Davalı ...; zamanaşımı definde bulunduğunu, kendisinin bir kusuru olmadığını ve kazaya sürücünün yetersiz ehliyetli oluşunun sebep olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... duruşmada davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı ..."ya yönelik kusur durumunun ispat edilmemesi bu sebeple hasardan ne oranda sorumlu olduğu da ispat edilemediğinden bu davalıya yönelik davanın ispat edilememesi nedeniyle; davalı ..."a yönelik davanın ise husumet yokluğundan reddine verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı sürücü ... yönünden husumet yokluğundan davanın reddine verilmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, ZMSS sözleşmesine dayanılarak açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK"nın 95/2.maddesi uyarınca, sigorta sözleşmesinden veya sözleşmeye ilişkin Kanun hükümlerinden doğan nedenlerle sigortacının tazminat yükümlülüğünün azaltılması ve kaldırılmasına ilişkin haller sigortacı tarafından 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceğinden, sigortacı zarar görene ödeme yaptıktan sonra tazminatın kaldırılması ya da indirilmesini sağlayabileceği oranda kendi sigorta ettirenine rücu edebilecektir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi Genel Şartlarının B.4/b maddesi hükmü uyarınca, gerekli ehliyet belgesine sahip olmayan kişi tarafından aracın kullanılması sırasında kazanın oluşması halinde de, sigortacı 3.kişinin zararını karşıladıktan sonra kendi sigortalısına ödediği miktarı rücu edebilir. Davacı sigortacının, kaza sonucu 3.kişiye ödenen sigorta tazminatını talep hakkı bulunmaktaysa da, bu talebi sigortalı araç sürücüsünün kusur oranına isabet eden miktarla sınırlıdır.
Somut olayda, yetersiz sürücü belgesi bulunan davalı ... yönetiminde iken dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmakta; davalı ..."un dosya içinde “H” sınıfı sürücü belgesinin bulunduğu, kazaya karışan aracın ise “B” sınıfı belge ile kullanılacak türden otomobil olduğu anlaşılmaktadır. Ancak bu durumda da sürücünün kusuru oranında davalı işleten hasardan sorumlu tutulabilir.
Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek, sürücülerin kusuru yönünden ve hasar miktarı konusunda dosya üzerinden uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre verilmesi gerekirken, yazılı biçimde, kusur oranı ve hasar miktarı tespit edilemediğinden davanın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın davalı ... açısından reddine verilmesi doğru değildir
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/03/2016 gününde oybirliğiyle verildi.