11. Ceza Dairesi 2017/338 E. , 2020/4272 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Sanık ... hakkında sahte fatura düzenleme suçundan: Beraat
Sanık ... hakkında 2009 yılında sahte fatura kullanma suçundan:Mahkumiyet
A) Sanık ... hakkında “sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesi:
1-Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07.01.2014 tarih ve 2014/73 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında “sahte fatura kullanma” suçundan da kamu davası açılmış ise de; atılı suça ilişkin olarak sanık hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından, mahkeme tarafından, 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla beraat hükmü kurulması,
2-5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 07.01.2014 tarih ve 2014/73 Esas sayılı iddianamesi sanık hakkında, "2009 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçundan kamu davası açıldığı, "sahte fatura düzenleme" suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve "sahte fatura kullanma" suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeden iddianame dışına çıkılarak "sahte fatura düzenleme” suçundan hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B) Sanık ... hakkında 2009 yılında sahte fatura kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelenmesi:
1- Sanık hakkında 2009 takvim yılı sahte fatura kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; suçlamayı kabul etmeyerek faturaların sahte olduğunu bilmediğini, gerçek ticari ilişki karşılığında alındığını beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, sanığın kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen şirket yetkilileri hakkında dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek özetinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren ve sahtecilikle ilgili olan delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına konulması, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları düzenleyen mükelleflerin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, defter ve belgeler üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması ve faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak düzenlediklerinin sorulması, toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Suça konu faturaların KDV indiriminde kullanılmış olması nedeniyle, kullanılan son fatura tarihine göre 25.10.2009 olması gereken suç tarihinin gerekçeli karar başlığında 2009 olarak eksik yazılması yasaya aykırı,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına 09.07.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.