Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/6387 Esas 2022/3774 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10.03.2020 tarih ve 2018/490 E. - 2020/206 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 10.05.2022 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin murisi olan ... ...'in muvazaalı şekilde bono düzenleyerek murisin oğlu ...'in boşanmış eşi ...'yı alacaklı gösterdiğini, muris ... ... hakkında icra takibi yapıldığını, murisin ölümünden 2 gün önce takip alacağının ...'nın kardeşi ...'a temlik edildiğini ileri sürerek, tasarrufun iptali ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davacının murisi olan ... ...'in boşanmış oğlu ...'in eşi ...'nın kardeşi ...'ı alacaklı göstererek muris ... hakkında icra takibi başlatıldığı, murisin vefatından kısa bir süre önce alacaklı ... tarafından alacağın ...'in eski eşi ...'ya temlik edildiği, Uşak 2. Aile Mahkemesi'nin 2002/621 Es. sayılı dosyasında muris ... tarafından tanık olarak verdiği beyanında, davacı ...'in kendisini yedibuçuk milyar lira çarptığını, kendilerine gelini ...'in baktığını, gelip ihtiyaçlarını karşıladığını, davacı çocuklarına mal bağışlamasına rağmen iyilik görmediğini kötülüklerini gördüğünü, ...'in eşi ... ile aralarında bir sorun olmadığını, birlikte yaşadıklarını boşanmalarının muvazaalı olduğunu, kendisiyle ...ve ... dışında ilgilenen evladının olmadığını beyan ettiği, muris ...'in ölünceye kadar bakma akdi ile bir kısım taşınmazları oğlu ...'in boşandığı eşine devretmiş olması, yine murisin bir kısım taşınmazlarını oğlu ...'e vasiyet etmiş olması, muris ...'in varlıklı biri olması ve senet bedeli olan 100.000,00-USD miktarınca ...'a borçlanmasını gerektirecek bir durumunun bulunmaması, icra takibinden sonra muris hakkında açılan vesayet davasında murisin vekili tarafından murisin hiç borcunun bulunmadığının beyan edilmiş olması, aynı dosyada murisin tüm ihtiyaçlarının oğlu ... ve gelini ...tarafından karşılandığının belirtildiği, murisin borç almasını gerektirecek bir ihtiyacının bulunmadığının anlaşıldığı, murisin, ... hakkında açılan icra dosyaları ve davacının kendisine zarar verdiğini düşündüğü için husumet duyduğu bu nedenle davacının miras payını almasını engellemek ve davacıya zarar vermek üzere davaya konu bonoyu düzenlediği, davalı tarafından borcun kaynağı hakkında delil de sunulmamış olması hususları bir arada değerlendirildiğinde davaya konu bononun muvazaalı olarak düzenlenmiş olduğu, ve davalıların bedelsiz olduğunu bildikleri senedi icraya koyarak kötü niyetle hareket ettikleri sonuç ve kanaatine varıldığından davanın kabulü ile davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine davanın kabulüne, davacının Uşak 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/2503 Esas sayılı dosyası ve takip dayanağı 15/03/2002 tanzim 15/06/2003 vade tarihli 100.000,00 USD bedelli bono nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, dava tarihindeki Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden (1 Usd = 1,1971 TL) alacağın %40 oranında hesaplanan 48.220,00 TL kötü niyet tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
(2) Dava, icra takibine konu 100.000 USD bedelli bono sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulü ile karar tarihindeki kur esas alınarak davalıdan vekalet ücreti ile karar ve ilam harcı tahsiline hükmedilmiş ise de, Dairemizce istikrarlı bir şekilde kabul edildiği üzere, yabancı para borcu ile ilgili alacaklarda talep edilen yabancı paranın dava tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı Türk Lirası üzerinden, karar tarihindeki tarifeye göre vekalet ücreti ile nisbi karar ve ilam harcının hesaplanması gerekmektedir. Bu ilkeye aykırı şekilde yabancı paranın karar tarihindeki efektif döviz kuru karşılığı esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması yerinde olmamıştır.
Yine, davacı lehine kötüniyet tazminatı olarak 47.884.- TL'(100.000*1,1971 *%40)ye hükmedilmesi gerekirken, 48.220.-TL’ye hükmedilmesi de isabetli olmamış, hükmün açıklanan bu sebeplerle davalılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 12/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.