Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine, dava konusu 8 parsel sayılı taşınmazın P.H. restorasyon inşaatı için kamulaştırıldığını, ancak Vakıflar Genel Müdürlüğü"nün yazısı üzerine 7044 Sayılı Yasa ve anılan Yasanın uygulamasına ilişkin tüzük hükümleri uyarınca Vakıflar İdaresi adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali-tescil istemiştir.
Davalı İdare, taşınmazın vakfı adına tescili için 7044 Sayılı Yasa ve ilgili tüzükteki koşulların bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davaya konu taşınmazında restrorasyon öncesi P.H.kapsamında kaldığı, Beyazıt Vakfıyesinden olan han"ın koruma bandı içerisinde bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dava, tapu iptali-tescili isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 8 sayılı parselin, dava dışı kişiye ait iken P. H.’ın restorasyon inşaatı için Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca kamulaştırılarak 16.10.1985’de Hazine adına kayıtlandığı; Vakıflar İdaresi tarafından yapılan başvuru üzerine, taşınmazın Beyazıt Vakfı’nın vakfiyesi olduğundan bahisle Tapu Sicil Müdürlüğünce 7044 Sayılı Yasa ve ilgili tüzük hükümleri uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğü adına tescil edildiği görülmektedir.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın davalı adına tescili için gerekli koşulların oluşmadığını ileri sürerek, eldeki davayı açmıştır.
Gerçekten de, keşifteki uygulama sonucunda taşınmazın P.H.’ın dışında kaldığı ve fiilen arsa vasfında olup üzerinde yasada ön görüldüğü anlamda tarihi ve mimari kıymete haiz herhangi bir yapı bulunmadığı, bu belirlemeye göre 7044 Sayılı Yasa ile bu yasaya paralel düzenleme getiren 5737 Sayılı Yasanın 30. maddesi ve 7044 Sayılı Kanunun uygulama şeklini gösteren tüzükte belirtilen prosedür çerçevesinde idari yoldan Vakıflar İdaresi üzerine geçirilmesi için aranan şartların gerçekleştiğini söyleme olanağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle reddedilmesi doğru değildir. Hazinenin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.