Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/6162
Karar No: 2008/8269

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/6162 Esas 2008/8269 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, annesinin tek mirasçısı olduğunu ve babaannesi tarafından hata, hile, ve ikrah yoluyla birçok taşınmazın davalıya satıldığını iddia ederek tapunun iptaliyle adına tescilini istemiştir. Mahkeme, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davalının bu süreden önceki hile ve ikrah ile ilgili haberdar olup olmadığı incelenmemiş ve davacıların iddiası da kanıtlanmamıştır. Bu nedenle, davacının temyiz itirazı kabul edilmiştir ve hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu’nun 31. maddesi hata veya hile ile haleldar olan yahut ikrah ile yapılan akit ile mülzem olmayan taraf bu akdi ifa etmemek hakkındaki kararını diğer tarafa beyan yahut verdiği şeyi istirdat etmeksizin bir seneyi geçirir ise, akde icazet verilmiş nazariyle bakılır.
1. Hukuk Dairesi         2008/6162 E.  ,  2008/8269 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MUDANYA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 18/12/2007
    NUMARASI : 2002/121-2007/450

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, miras bırakan annesi N. E.in tek  mirasçısı olduğunu,oğlu İ. E."in hata,hile  ikrah ile babaannesi N."nin iradesini fesada uğratarak birçok taşınmazını ve bu arada çekişmeli 323 sayılı  parseldeki 1 numaralı  bağımsız  bölümünü davalıya  sattırdığını,davalının da  iyiniyetinden  bahsedilemeyeceğini ileri sürerek tapunun iptaliyle adına tescilini istemiştir.
    Davalı,davaya cevap vermemiştir.
    Mahkemece,hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi  raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.

               -KARAR-

    Dava; hata, hile ve ikrah hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
    Getirtilen kayıt ve belgelerden, davaya konu 323 sayılı parseldeki  1 numaralı mesken N. E.’e ait iken, bu meskenini 16.4.2001 tarihinde davalı N.E.’e satış yoluyla devrettiği,  9.6.2001 tarihinde ölünce geriye tek mirasçısı olan davacı oğlunun kaldığı görülmektedir.
    Davacı, annesi N.’nin torunu İ. E.tarafından hile ile kandırılıp hataya düşürüldüğünü ve kendisine baskı uygulanmak suretiyle taşınmazın davalıya satışının sağlandığını, davalının iyiniyetli sayılamayacağını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Bilindiği gibi, Borçlar Kanunu’nun 31. maddesi  “Hata veya hile ile haleldar olan yahut ikrah ile yapılan akit ile mülzem olmayan taraf bu akdi ifa etmemek hakkındaki kararını diğer tarafa beyan yahut verdiği şeyi istirdat etmeksizin bir seneyi geçirir ise, akde icazet verilmiş nazariyle bakılır. Bu mehil, hata veya hilenin anlaşıldığı veya korkunun zail olduğu tarihten itibaren cereyan eder...” hükmünü içermektedir.
    Bir kimsenin, hata veya hileyi öğrenmesi ya da ikrah nedeninin ortadan kalkmış olması durumunda işlemi gerçekleştireceği düşünülemeyeceğinden, hata-hile-ikrah iddiasıyla açılan davalarda B.K.’nun 31. maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin en erken işlemin yapıldığı tarihten başlatılması gerekeceği açıktır.
    Somut olayda, temlik işlemi 16.4.2001 tarihinde gerçekleştirildiğine, dava ise 15.4.2002 tarihinde açıldığına göre, bir yıllık sürenin henüz dolmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, davanın süresinde açılmadığının ispat yükü davalı taraf üzerindedir.
    Hal böyle olunca, işin esasına girilerek tarafların tüm delillerinin toplanması, davacının iddiasının kanıtlanması halinde, işlemin hata, hile ya da ikrah ile yapıldığının davalı tarafından bilinip bilinmediği üzerinde durulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın süre yönünden reddi doğru değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,2.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.             

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi