Taraflar arasında görülen davada;
Davacı Hazine,1777 ada 34 sayılı  parselin 2981 Sayılı Yasa kapsamında  hak sahiplerine dağıtılmak  üzere Belediyeye bedelsiz  devredildiğini,ancak  hak sahibi davalının gecekondunun yapıldığı tarihte  yaşı itibariyle  fiil ehliyetine  sahip  bulunmadığını,aynı nedenle tapu tahsis belgesinin de  iptal edildiğini ileri sürerek tapu iptali- tescil istemiştir.
Davalı taraf davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davalının bedelini  ödeyerek  taşınmazı belediyeden satın aldığı gerekçesiyle  davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı Hazine tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ."in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
           -KARAR-

Dava, yolsuz tescil nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Getirtilen kayıt ve belgelerden, çekişme konusu 1777 ada 34 sayılı parselin Hazine’ye ait iken, 2981 Sayılı Yasa’nın 10. maddesi kapsamında  47 parça taşınmazla birlikte bedelsiz olarak belediyeye devredildiği, belediye tarafından da aynı Yasa  çerçevesinde davalıya satıldığı görülmektedir.
Davacı Hazine, taşınmazda gecekondu yapıldığı tarihte davalının yaşı itibariyle fiil ehliyetinin bulunmadığını, bu durumda hak sahibi olamayacağını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, çekişmeli taşınmaz hak sahiplerine dağıtılmak üzere Hazine tarafından bedelsiz olarak belediyeye devredildiğine göre, taşınmazın ilk maliki Hazine’nin eldeki davayı açabileceğinde kuşku yoktur.
Bunun yanında, taşınmazdaki gecekondunun inşa edildiği tarihte davalının 16 yaşında bulunduğu ve 2981 Sayılı Yasa’nın 13. maddesine göre hak sahibi olamayacağı; davalı adına düzenlenen tapu tahsis belgesinin aynı nedenle Hazine tarafından iptal edilmesi işlemine karşı davalı tarafından İdari Yargı’da açılan davanın da reddedildiği ve kesinleştiği dosya içeriği ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, davalı üzerindeki kaydın geçerli bir hukuki temele dayanmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddedilmesi doğru değildir. Hazine’nin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün HUMK.’nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA,2.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.