Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2008/3695
Karar No: 2008/8255

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/3695 Esas 2008/8255 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2008/3695 E.  ,  2008/8255 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 31/12/2007
    NUMARASI : 2006/17-2007/489

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;                                                                          
    Davacılar, ortak  miras bırakanın kendilerinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak 501 ada 5 parsel sayılı, üzerinde 6 katlı bina bulunan taşınmazını son eşi olan davalı N."ye 20.12.2004 tarihinde ve ölünceye kadar bakma akdi ile;  500 ada 13 parsel sayılı taşınmazının çıplak mülkiyetini ise anılan davalıdan olma 1998 doğumlu kızı N."a 23.1.2004 tarihinde ve hibe suretiyle temlik ettiğini, ayrıca arabasını davalı eşine satış şeklinde devrettiğini, davalı N."nin muristen aldığı  vekaletle, miras bırakanın rızası dışında H. ilinde bulunan taşınmazlarını sattığını, halen muris ile davalının ortak hesaplarındaki parada da miras haklarının bulunduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, trafik  kaydının iptal ve tescili, olmazsa alacak isteklerinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, işlemlerin geçerli olup, muvazaa ile illetli bulunmadığını, 5.500.-YTL üzerindeki alacak taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek, dava ve birleşen davaların reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek dava ve birleşen davaların kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 1.7.2008  Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat M. Ü. ile  temyiz edilen vs. vekili Avukat  K. G. geldiler,  duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

       -KARAR-

    Dava ve birleşen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aracın trafik kaydının iptal ve tescili ile alacak isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; tarafların miras bırakanı M.N.ın maliki olduğu 501 ada 5 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı eşi Nye yapmış olduğu temlikin, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu mahkemece yapılan araştırma ve incelemeyle saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
                                                               Ancak, miras bırakanın 500 ada 13 parsel sayılı taşınmazını 23.1.2004 tarihinde ve hibe suretiyle davalı kızı N. N."a temlik ettiği kayden sabit olup, davacılar anılan bu işlemin de muvazaa ile illetli olduğunu ileri sürmüşler, mahkemece de istek  kabul edilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bağış geçerli akitlerden olup, koşullarının varlığı halinde tenkis hükümlerine tabidir. Davacıların ise bu konuda bir istekleri bulunmamaktadır. Böylesine bir temliki işlemde 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı da tartışmasızdır.
    O halde, anılan 13 sayılı parsel bakımından davanın reddine  karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
    Diğer taraftan, davacıların araba satışı ile ilgili temlikin de  muvazaalı olduğuna dair iddialarına gelince;
    Bilindiği üzere; araba menkul mal hükmündedir. Borçlar Kanunun 211.maddesinde ifade edildiği üzere, satışa konu edilen menkul malın karşı tarafa teslimi ile mülkiyet geçer. Oysa, Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince ve iddianın içeriğine göre; çekişmenin giderilmesinde gözetilmesi gereken 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının, ancak  miras bırakanın üzerindeki tapuda kayıtlı olan  taşınmazlarını temliki halinde uygulanması gerekeceğinde kuşku yoktur. Başka bir ifadeyle, aracın menkul mal olduğu ve miras  bırakanın tapulu malı sayılmayacağı açıktır. Anılan işlem muris muvazaasına konu edilemeyeceğine göre bu işlemden kaynaklanan bedele hükmedilmesinin de doğru olduğu söylenemez. Buna göre, araba ve bundan kaynaklanan bedel konusundaki davanın kabul edilmiş olması da isabetli değildir.
    Öte yandan, miras bırakanın kayden maliki olduğu H.Y. A.K. kain 298 sayılı parseli ile 300 parsel sayılı taşınmazdaki 10/18 payının, miras bırakanın sağlığında satılarak satış bedelinin 12.000.-YTL kısmının davalı N.ile miras bırakan M.in T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Bornova Özel İşlem Merkezindeki ortak hesaplarına yatırıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Yine, dava konusu edilen ve miras bırakana ait olduğu ileri sürülen  7.000.-YTL" nin de aynı ortak hesapta bulunduğu açıktır.
    Davacılar, anılan ortak hesaptaki dava konusu ettikleri alacaklarının tamamının murise ait olduğunu ileri sürmüşlerse de, var olan hesap miras  bırakan ile davalı N."nin ortak hesabı olduğuna göre, orada bulunan meblağa ortak  hesap sahiplerinin, yarı yarıya sahip olduklarının kabulü gerekir. Esasen, yargısal uygulamalar da bu yöndedir. Oysa, mahkemece hesapta bulunan paranın tümünün miras bırakana ait olduğu kabul edilmek  suretiyle davacıların alacak istemlerinin miras payları oranında kabulünün doğru olduğu söylenemez. Ortak hesapta bulunan meblağın yarısının miras bırakana ait olduğu gözetildiğinde, bu yarı paydan davacıların miras payı oranında belirleme yapılarak bulunacak meblağ yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Buna göre de; mahkemece bu konuda yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması da isabetsizdir.
    Öyle ise, davalıların değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasınaTaraflar arasında birleştirilerek görülen davada;                                                                          
    Davacılar, ortak  miras bırakanın kendilerinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak 501 ada 5 parsel sayılı, üzerinde 6 katlı bina bulunan taşınmazını son eşi olan davalı N."ye 20.12.2004 tarihinde ve ölünceye kadar bakma akdi ile;  500 ada 13 parsel sayılı taşınmazının çıplak mülkiyetini ise anılan davalıdan olma 1998 doğumlu kızı N."a 23.1.2004 tarihinde ve hibe suretiyle temlik ettiğini, ayrıca arabasını davalı eşine satış şeklinde devrettiğini, davalı N."nin muristen aldığı  vekaletle, miras bırakanın rızası dışında H. ilinde bulunan taşınmazlarını sattığını, halen muris ile davalının ortak hesaplarındaki parada da miras haklarının bulunduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, trafik  kaydının iptal ve tescili, olmazsa alacak isteklerinde bulunmuşlardır.
    Davalılar, iddiaların doğru olmadığını, işlemlerin geçerli olup, muvazaa ile illetli bulunmadığını, 5.500.-YTL üzerindeki alacak taleplerinin de reddi gerektiğini belirterek, dava ve birleşen davaların reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, muvazaa olgusu sabit görülerek dava ve birleşen davaların kabulüne karar  verilmiştir.
    Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 1.7.2008  Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vs. vekili Avukat M. Ü. ile  temyiz edilen vs. vekili Avukat  K. G. geldiler,  duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi .tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

       -KARAR-

    Dava ve birleşen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, aracın trafik kaydının iptal ve tescili ile alacak isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar  verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillere göre; tarafların miras bırakanı M.N.ın maliki olduğu 501 ada 5 parsel sayılı taşınmazını ölünceye kadar bakma akdi ile davalı eşi Nye yapmış olduğu temlikin, mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu mahkemece yapılan araştırma ve incelemeyle saptanarak davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yöne değinen davalıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
                                                               Ancak, miras bırakanın 500 ada 13 parsel sayılı taşınmazını 23.1.2004 tarihinde ve hibe suretiyle davalı kızı N. N."a temlik ettiği kayden sabit olup, davacılar anılan bu işlemin de muvazaa ile illetli olduğunu ileri sürmüşler, mahkemece de istek  kabul edilmiştir.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bağış geçerli akitlerden olup, koşullarının varlığı halinde tenkis hükümlerine tabidir. Davacıların ise bu konuda bir istekleri bulunmamaktadır. Böylesine bir temliki işlemde 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı da tartışmasızdır.
    O halde, anılan 13 sayılı parsel bakımından davanın reddine  karar verilmesi gerekirken, aksi yönde hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.
    Diğer taraftan, davacıların araba satışı ile ilgili temlikin de  muvazaalı olduğuna dair iddialarına gelince;
    Bilindiği üzere; araba menkul mal hükmündedir. Borçlar Kanunun 211.maddesinde ifade edildiği üzere, satışa konu edilen menkul malın karşı tarafa teslimi ile mülkiyet geçer. Oysa, Borçlar Kanununun 18.maddesi gereğince ve iddianın içeriğine göre; çekişmenin giderilmesinde gözetilmesi gereken 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının, ancak  miras bırakanın üzerindeki tapuda kayıtlı olan  taşınmazlarını temliki halinde uygulanması gerekeceğinde kuşku yoktur. Başka bir ifadeyle, aracın menkul mal olduğu ve miras  bırakanın tapulu malı sayılmayacağı açıktır. Anılan işlem muris muvazaasına konu edilemeyeceğine göre bu işlemden kaynaklanan bedele hükmedilmesinin de doğru olduğu söylenemez. Buna göre, araba ve bundan kaynaklanan bedel konusundaki davanın kabul edilmiş olması da isabetli değildir.
    Öte yandan, miras bırakanın kayden maliki olduğu H.Y. A.K. kain 298 sayılı parseli ile 300 parsel sayılı taşınmazdaki 10/18 payının, miras bırakanın sağlığında satılarak satış bedelinin 12.000.-YTL kısmının davalı N.ile miras bırakan M.in T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Bornova Özel İşlem Merkezindeki ortak hesaplarına yatırıldığı dosya kapsamıyla sabittir. Yine, dava konusu edilen ve miras bırakana ait olduğu ileri sürülen  7.000.-YTL" nin de aynı ortak hesapta bulunduğu açıktır.
    Davacılar, anılan ortak hesaptaki dava konusu ettikleri alacaklarının tamamının murise ait olduğunu ileri sürmüşlerse de, var olan hesap miras  bırakan ile davalı N."nin ortak hesabı olduğuna göre, orada bulunan meblağa ortak  hesap sahiplerinin, yarı yarıya sahip olduklarının kabulü gerekir. Esasen, yargısal uygulamalar da bu yöndedir. Oysa, mahkemece hesapta bulunan paranın tümünün miras bırakana ait olduğu kabul edilmek  suretiyle davacıların alacak istemlerinin miras payları oranında kabulünün doğru olduğu söylenemez. Ortak hesapta bulunan meblağın yarısının miras bırakana ait olduğu gözetildiğinde, bu yarı paydan davacıların miras payı oranında belirleme yapılarak bulunacak meblağ yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Buna göre de; mahkemece bu konuda yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması da isabetsizdir.
    Öyle ise, davalıların değinilen yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 550.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına 1.7.2008  tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 

                 

     

     

     

                 

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi