3. Hukuk Dairesi 2017/4864 E. , 2017/12318 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacılar vekili tarafından istenilmiş ise de, davanın niteliği gereği duruşma isteğinin reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar vekili, davalının davacılara ait dükkanda 01/01/2001 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, sözleşmenin imzalanmasından sonra 10 yıllık sürenin dolduğunu, Türk Borçlar Kanununu Geçici 2.maddesi gereğince 2 yıllık erteleme süresinin 01/07/2014 tarihinde sona erdiğini, davalı-kiracıya taşınmazın tahliyesi talebinin Beyoğlu 10.Noterliğinin 19/09/2014 tarih ve 19580 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirildiğini ve ihtarnamenin 22/09/2014 tarihinde tebliğ edildiğini belirterek, Türk Borçlar Kanununun 347.maddesi gereğince akdin feshi ile davalı kiracının taşınmazdan tahliyesini istemiştir.
Davalı, taraf teşkilinin sağlanamadığını, tüm mirasçıların davada yer almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tahliye davasının ve 19/09/2014 tarihli ihtarın tüm kiraya verenler ile ... mirasçılarının tamamı tarafından gönderilmediği, dolayısıyla taraf teşkilinin sağlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 347/1.maddesi hükmüne göre konut ve çatılı işyeri kiralarında kiraya veren sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşemeye son verebilir.
6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçici 2.maddesi uyarınca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce TBK.nun 347.maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden 10 yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl, on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl sonra uygulanacağı öngörülmüştür.
Somut olayda; davalının 01/01/2001 başlangıç tarihli 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazı ... ve hissedarlarından kiraladığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dosyada bulunan tapu kaydından dava konusu taşınmazın tapu maliklerinin davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... olduğu anlaşılmaktadır. Davacı tapu maliklerinin tümünün usulüne uygun olarak keşide ettiği Beyoğlu 10. Noterliğinin 19.09.2014 tarih ve 19580 yevmiye sayılı ihtarnamenin 22.09.2014 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, sözleşmenin başlangıç tarihi itibariyle 10 yıllık sürenin dolduğu ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 347/1.maddesindeki belirtilen şartların gerçekleştiği anlaşılmakla davacıların davasının kabulü ile davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
20.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.