Esas No: 2021/1439
Karar No: 2022/3941
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/1439 Esas 2022/3941 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, işletmesinin sözleşme ile davalıya ve dava dışı bir kişiye devredildiği ancak devir işlemine ait bakiyenin ödenmediği gerekçesiyle iptal ve icra inkar tazminatı talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş ancak istinaf sonrası davanın reddine hükmedilmiştir. Yargıtay bozmaya uyarak davalının sorumlu tutulabileceği kararını vermiş ancak Bölge Adliye Mahkemesi kararı esastan reddetmiştir. Muhalif görüşe göre, delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir yasa ve usul aykırılığı olmadığı için Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmalıdır.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 638/3 maddesi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/2 maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27.01.2017 tarih ve 2015/734 E- 2017/92 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 23.12.2020 tarih ve 2020/1997 E- 2020/1179 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkiline ait Buca Heykel Kahve Diyarı adlı işletmenin davalı ... ve dava dışı ...'a devri konusunda taraflar arasında 15.05.2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, müvekkilinin ertesi gün işyerini teslim ettiğini, sözleşmede yazılı 50.000,00 TL ödenmiş ise de 16.07.2014 tarihinde ödeneceği belirtilen bakiye 300.000,00 TL'nin ödenmediğini, müvekkilinin borçlular hakkında takip başlattığını davalının takibe haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ön sözleşmenin imzalanmasından sonra davacı ile müvekkilinin bir araya gelmediğini, kesin devrin gerçekleşmediğini, ... tarafından işletmenin devralındığını, müvekkilinin işyeri ile hukuki veya fiili bir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin yaptığı araştırmaya göre davacının işyerini devretme yetkisinin olmadığını öğrendiğini, bayilik veren ana firma yetkilileri bayiliklerin izinsiz devir yapmalarının yasak olduğunu bildirdiklerini, ... ...'ın da franchise sözleşmesini ana firmayla yaptığını, müvekkilinin kira sözleşmesinde bile adının geçmediğini, dolayısıyla davacının işyerini devir yetkisinin olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın dayanağını oluşturan 2014/11182 sayılı takip dosyasında "15.05.2014 tarihli sözleşmeden kaynaklanan alacak" ibaresiyle takip konusu belirtilerek davalı ile dava dışı ... hakkında 300.000,00 TL asıl alacak ve ferilerine ilişkin ilamsız takip başlatıldığı, takibe dayanak "Buca Heykel Kahve Diyar Ön Sözleşmesi" başlıklı belgede davacı tarafından işletilen işletmenin 350.000,00 TL karşılığında 16.05.2014 tarihi itibariyle takip borçlusu dava dışı ... ve davalı ...'e devredileceği, bunun karşılığında 50.000,00 TL alındığı, kalan 300.000,00 TL'nin 2 ay zarfında en geç 16.07.2014 tarihinde ödeneceğinin taahhüt edildiği, alıcının kira kontratı düzenlenmemesi halinde verdiği bedeli iade alma hakkının saklı olduğunun belirtildiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline karar verildiği, kararın davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine davalı adına bir devir gerçekleşmediği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay tarafından, işletme devri sözleşmesinden iki gün önce imzalanan franchise sözleşmesi ile esasen işletmenin sadece dava dışı Abdulkadir'e devri hususunda adi ortaklar kendi aralarında anlaştığı için 6098 saylı Türk Borçlar Kanunu 638/3 maddesi uyarınca adi ortakların müteselsil sorumlu olacağı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle kararın bozulduğu, bozmaya uyulmakla usuli kazanılmış hak oluştuğu, davalının ön sözleşme başlıklı belge gereğince sorumlu tutulabileceği, hakkında icra takibi yapılabileceği, bu çerçevede davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair karar bozulduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/2. maddesi uyarınca, bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak verdiği kararın Yargıtay tarafından bozulması halinde, bozulan karar bölge adliye mahkemesi kararı olup, bozma sonrası bölge adliye mahkemesinin kendisi işin esası hakkında yeniden bir değerlendirme yaparak hüküm kurması gerekirken, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle, bu aşamada, istinaf istemi üzerine esastan red kararı vermesi doğru olmamış hükmün bu nedenle re’sen bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, HMK'nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 23/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dosya içindeki bilgi ve belgelere, kararın gerekçesinde gösterilen delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına hükmetmek gerekirken bozulması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.