17. Ceza Dairesi 2015/16872 E. , 2015/4395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Kendisine zorunlu müdafii atandığından haberi olmayan sanığa, gerekçeli kararın 29.1.2014 tarihinde Tebligat Kanununun 21. maddesine uygun olarak tebliğ edildiği ancak müdafiinin temyizine muvafakat edilmemesi halinde “müdafiinin temyiz talebi uyarınca” inceleme yapılacağı şeklindeki ihtaratın yöntemine uygun olmadığının anlaşılması karşısında, sanık lehine yorumla, müdafiinin 27.2.2008 tarihli temyiz talebinin geçerli olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamından, 29.9.2003 günü gündüz saat 06.00 sıralarında sanık ve evrakı tefrik edilen ... ismindeki şahsın, müştekinin 2 katta bulunan ve yerden yüksekliği 4.10 metre olan balkonuna, bilirkişi raporu uyarınca suni vasıta kabul edilen merdiven dayamak suretiyle girip, iki adet cep telefonu ve araç anahtarını çaldıkları, tanık ..."ın, merdivenlerden inmekte olan sanığı görerek yakaladığı, diğer şahsın ise kaçıp gittiği, sanığın yapılan üst aramasında 1 adet sustalı bıçağın ele geçirildiği, başkaca bir eşyanın bulunamadığı, sanığın atılı suçu kabul ettiği, ancak ikamete girmediği, merdivenlerde iken yakalandığı yolunda savunmada bulunduğunun anlaşılması karşısında, müştekinin aşamalardaki, ikametinden iki adet cep telefonu ve araç anahtarının çalındığı yolundaki istikrarlı beyanları gözetildiğinde, atılı hırsızlık suçu tamamlandığı halde sanık hakkında TCK"nın 35. maddesi uygulanmak suretiyle ceza indirimine gidilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; mahkemece 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK karşılaştırılıp somut olaya ayrı ayrı tatbik edilmemiş ise de sonuç ceza bakımından 5237 sayılı TCK sanık lehine olduğu kabul edilmiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; atılı suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2008 gün ve 2008/1-157 Esas, 2008/74 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; tekerrür uygulamasına esas alınacak hükümlülüklerin ve sonraki suç tarihinin 01.06.2005 tarihinden önce olması halinde; 5237 Sayılı TCK"nın lehe kabulü ile yapılan uygulamalarda aynı kanunun 58. maddesinde yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
2-Kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 1-hüküm fıkrasından tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması, 2-hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ” ilişkin bölümün çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.