Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17792 Esas 2018/2575 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17792
Karar No: 2018/2575
Karar Tarihi: 09.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/17792 Esas 2018/2575 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalının kendisine ödediği bedelin iadesi için dava açtığını ve ayrıca mükerrer tahsilat yapmak için davacı aleyhine takipler yaptığını iddia ederek menfi tespit davası açmıştır. Davalı ise taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile takip dayanağı bonoların farklı hukuki ilişkilere ait olduğunu savunmuş ve davayı reddetmiştir.
Mahkeme, taraflar arasındaki sözleşme ile bonoların davacının ödemelerine teminat olmak üzere tanzim edildiğini ve davalının kötü niyetli takipler yaparak davacıyı zarara uğrattığını belirterek davacının taleplerini kabul etmiş ve davanın reddini hüküm altına almıştır.
Kanun maddeleri:
- Türk Borçlar Kanunu, Madde 102 (Kötü niyetli işlemlerde bulunma)
- Türk Borçlar Kanunu, Madde 114 (Borçlunun temerrüde düşmesi)
- Türk Borçlar Kanunu, Madde 541 (Menfi tespit davası)
19. Hukuk Dairesi         2016/17792 E.  ,  2018/2575 K.

    "İçtihat Metni"

    .....
    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, davalının iki adet bonoya dayalı iki ayrı takip yaptığını, takip dayanağı bonoların taraflar arasında düzenlenen adi yazılı daire satış sözleşmesinde teminat amaçlı olarak davalıya verildiğini, davalının sözleşme gereği davacıya ödediği bedelin iadesi için dava açtığını, ayrıca mükerrer tahsilat yapmak için davacı aleyhine takipler yaptığını, cebri icra tehdidi nedeniyle davacının bir kısım ödemeler yaptığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini, ödenen bedelin davalıdan istirdadını talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile takip dayanağı bonoların farklı hukuki ilişkilere ait olduğunu, bonolar üzerinde teminat olduğuna dair belirtme olmadığını, iddianın yazılı delille ispatlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasında 06.12.2012 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi düzenlendiği, bu sözleşmeye göre davalı tarafından peşin ödenen 40.000,00 TL ye karşılık davaya konu 06/12/2012 tanzim tarihli 55.000,00 TL tutarında senet düzenlenerek davalı alıcıya verildiği, yine sözleşme uyarınca 31/12/2012 tarihine kadar ödenecek olan 20.000,00 TL karşılığı 25.000,00 TL bedelli senet düzenlenip alıcı davalıya verileceğinin kararlaştırıldığı, dava konusu bonoların davacının davalıya yaptığı peşin ödemelere teminat olmak üzere tanzim edildiği, davalının sözleşme gereği yaptığı bir kısım ödemeleri mahkeme kararıyla iade aldığı, bu durumda davacı tarafından verilen senetlerin hükümsüz olduğu, davalının icra takibini kötü niyetli olarak başlattığı gerekçesiyle davanın ve kötü niyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
    .......

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.