Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5739
Karar No: 2021/10088
Karar Tarihi: 10.06.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5739 Esas 2021/10088 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/5739 E.  ,  2021/10088 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ

    İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 39. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 17/01/2019 tarih ve 148372 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesine talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece verilen ilk karar ile davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince somut olayda kesin yetkili mahkemenin ... İş Mahkemesi olduğu ve mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak dosya yeniden İlk Derece Mahkemesine gönderilmiş, İlk Derece Mahkemesi ikinci kararı ile yetkili mahkemenin ... İş Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Gerekçe:
    Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa"nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
    Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir (GÜNAY, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, ..., 2013, s.942).
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “Yetki” başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
    6356 sayılı Kanun"un “Yetki İtirazı” başlıklı 43 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre de “Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.”
    6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında ise “İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.” düzenlenmesine yer verilmiştir.
    Belirtmek gerekir ki, yetki tespiti ve toplu görüşme sürecine dair 6356 sayılı Kanun’da yer alan hükümlerin bir çoğunda kesin ve düzenleyici süreler öngörülmüştür. Kanun koyucunun amacının, toplu iş sözleşmesinin en kısa sürede imzalanması ve işçilerin toplu iş sözleşmesinde kararlaştırılacak haklarına kavuşmaları olduğu gözetildiğinde, kesin ve düzenleyici süreler aracılığı ile toplu iş sözleşmesinin ivedi şekilde imzalanmasının amaçlandığı ifade edilebilir. Ayrıca yetki tespitine itirazın somut deliller veya olgulara istinaden yapılması gerektiğine dair hükmün de, aynı amacın gerçekleşmesi için düzenlendiği şüphesizdir.
    Diğer taraftan, 6356 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesinin son fıkrasında yer alan “İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.” düzenlemesi sebebiyle de, yetki tespitine itirazın ivedi şekilde sonuçlandırılmasının öneminin açık olduğu da belirtilmelidir.
    Bu genel açıklamalar ışığında değerlendirme yapılması gerekmektedir.
    1) Öncelikle belirtmek gerekir ki, somut uyuşmazlıkta ... İş Mahkemesi kesin yetkili mahkeme olduğundan, esasa yönelik olarak kurulan hüküm isabetlidir.
    Bununla birlikte Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ilk önce kaldırma kararı verilip dosyanın tekrar İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi uygulaması değerlendirilmelidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/1-ç maddesine göre de, yetkinin kesin olduğu hallerde, mahkemenin yetkili bulunması hususu dava şartlarındandır. Yine 6100 sayılı Kanun"un 115 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre de, dava şartı yokluğu durumunda mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir.
    Diğer taraftan HMK’nın 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üçüncü ayrımına göre “mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması” durumunda aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince “bölge adliye mahkemesi, esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın ... görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar verir.”
    Bu düzenlemelere göre, İlk Derece Mahkemesinin yetkisiz yahut görevsiz olduğunu tespit eden Bölge Adliye Mahkemesinin, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırarak kendisi tarafından dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiği açıktır.
    Bu itibarla, somut olayda ivedi şekilde sonuçlandırılması gereken yetki tespitine itiraz davası bakımından, Bölge Adliye Mahkemesince ilk önce kaldırma kararı verilip dosyanın tekrar İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi suretiyle yargılamanın uzatılması doğru olmamıştır.
    Bu husus sonuca etkili değil ise de, uygulamanın hatalı olduğuna işaret etmekle yetinilmiştir.
    2) İkinci olarak davacının temyiz başvurusu değerlendirilmelidir.
    Somut uyuşmazlıkta, işletme toplu iş sözleşmesi yetki tespitine itiraz edildiğinden, 6356 sayılı Kanun’un 79 uncu ve 2 nci maddeleri gereğince kesin yetkili mahkemenin ... İş Mahkemesi olduğu açıktır. Nitekim Bölge Adliye Mahkemesi kararında da bu hususlar açıklanmıştır.
    Hal böyle olmakla birlikte, ivedi şekilde sonuçlandırılması gereken yetki tespitine itiraz istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta, açık bir şekilde mahkemenin yetkisiz olmasına ve davacının işletme niteliğine itirazının bulunmamasına göre, davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulması kötüniyetlidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun “Kötüniyetle temyiz” başlıklı 368 inci maddesine göre “Temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa Yargıtay"ca 329 uncu madde hükümleri uygulanır.” 6100 sayılı Kanun’un 329’uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre ise “Kötüniyet sahibi davalı veya hiçbir hakkı olmadığı hâlde dava açan taraf, bundan başka beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar disiplin para cezası ile mahkûm edilebilir. Bu hâllere vekil sebebiyet vermiş ise disiplin para cezası vekil hakkında uygulanır.”
    Bu açıklamalar karşısında İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı isabetli ise de, davacı vekili tarafından temyiz talebinin kötüniyetle yapıldığı anlaşıldığından, davacının 3.000,00 TL disiplin para cezasına mahkum edilmesi gerektiği açıktır.
    Sonuç:
    Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 368’inci maddesi yollaması ile 329’uncu maddenin ikinci fıkrası gereğince davacının 3.000,00 TL disiplin para cezası ile CEZALANDIRILMASINA, para cezasının infazının İlk Derece Mahkemesince sağlanmasına, 10/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi