9. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/18138 Karar No: 2015/16778 Karar Tarihi: 07.05.2015
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/18138 Esas 2015/16778 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2014/18138 E. , 2015/16778 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, işveren tarafından iş akdinin haksız ve ihbarsız olarak feshedildiği iddiasıyla kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil, manevi tazminat alacaklarının ödetilmesine ve ayrıca noksan yatırılan sigorta primlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı Cemal Parmaksız, ortağı olduğu şirket nezdinde davacının çalışmalarının bulunduğunu, şirket yetkilisi veya kanuni temsilcisi olmadığını, işveren sıfatının bulunmadığını savunarak husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak tanıkların . .. işveren vekili olduğunu doğruladığı gerekçesiyle isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı avukatı temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı vekili dava dilekçesinde davalı olarak “....-.. ..” şeklinde açıklama yaparak dava açmış, yargılama sırasında getirtilen belgelerden davacının işvereninin ..... ..i olduğu izlenimi edinilmektedir. Davalı .. . vekili davaya cevap vermiş ve cevap dilekçesinin 1 numaralı bendinde “..davacının davalı ...’in ortağı olduğu bir şirkette çalıştığını..” belirtmiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda davalı olarak şirket adı gösterilmiş, davacı vekili rapora itiraz dilekçesinde davalı olarak şirketi belirtmiştir. Yargılama sonunda gerekçeli kararda davalı olarak unvan yada gerçek kişi belirtilmeden “...” denilerek karar başlığı oluşturulmuş ve hüküm fıkrasında “...den” denilerek tahsil hükmü kurulmuştur. Hükmün sonunda hükmün usulüne uygun dava yöneltilmeyen ... şirketinin yokluğunda verildiği yazılmıştır. Dava dosyasının Hakimlikçe tam olarak değerlendirilmediği, incelenmediği açıktır. Öncelikle Mahkemece, dava dilekçesinde davanın gerçek kişi olmasına ancak belgelerde şirketin belirtilmesine göre; davacıya işverenin kim olduğunun açıklattırılmaması, gerçek hasmın tespit edilmemesi hatalıdır. Davacı vekilinin davada taraf olmayan şirketin ismini bazı dilekçelerde zikretmesi davanın şirkete yönetildiği anlamına gelmez. Ayrıca karar başlığında kim olduğu anlaşılamayan, tüzel kişiliği bulunmayan “....”in davalı olarak belirtilmesi hatalıdır. Karar başlığında gerçek yada tüzel kişi belirtilmelidir. Mahkemenin davada taraf olmayan “.... Şirketinin” yokluğunda karar gerekçesini açıklaması hatalıdır. Bu nedenlerle, Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davacının gerçek işverenini tespit etmek gerçek işverenin şirket olduğunun anlaşılması halinde HMK’nun 124. Maddesi işletilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra sonuca gitmektir. Ayrıca, karar dosyaya özgü tefhim edilmeli, karar başlığı da dosyaya uygun oluşturulmalıdır. F)Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen usuli eksiklikler nedeniyle sair yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.