Esas No: 2016/5259
Karar No: 2020/5179
Karar Tarihi: 17.12.2020
Danıştay 7. Daire 2016/5259 Esas 2020/5179 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/5259
Karar No : 2020/5179
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Çatal Kaşık ve Paslanmaz Madeni Eşya Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı adına … Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı şirket adına 2011 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 87 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın ödeme şeklinin peşin olmadığının tespit edildiğinden bahisle tahakkuk ettirilen ve ödenen kaynak kullanımını destekleme fonu paylarının faizleriyle birlikte iadesi istemiyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca yapılan başvurunun reddine dair işleme vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: Olayda, uyuşmazlığın çözüme kavuşturulmasının geri verme başvurusu kapsamında iadesi istenilen kaynak kullanımını destekleme fonu paylarının tahakkuk ve tahsilinin hukuka uygun olup olmadığına bağlı olduğu, bu nedenle ithalat bedellerinin, gümrük yükümlülüğünün doğduğu tarihten önce veya en geç yükümlülüğün doğduğu tarihte serbest bölgedeki ihracatçıya ödenip ödenmediği yolunda bir araştırmanın yapılmasının gerektiği, bu haliyle 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesinde sayılan koşullar oluşmadığından, ortada açıkça yanlışlıkla alınan veya fuzulen tahakkuk eden veya tahsil edilen bir kamu alacağından söz edilemeyeceği, bu durumda, davacı şirket tarafından yapılan iade istemi anılan düzenleme kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, geri verme başvurusunun reddine dair işleme vaki itirazın reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Gümrük yükümlülüğünün başlamasından önce veya en geç yükümlülüğün doğduğu tarihte serbest bölgedeki ihracatçıya ithalat bedelleri ödendiğinden dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirket adına 2011 yılında tescilli muhtelif tarih ve sayılı 87 adet serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya ilişkin ödemenin peşin yapıldığı beyan edilmesine rağmen Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2011/16 sayılı Genelgesi uyarınca, serbest bölgelerden yapılan ithalatların peşin ithalat sayılabilmesi için, hem yurt dışındaki asıl ihracatçıya yapılan ödemenin, hem de Türkiye'den serbest bölgedeki firmaya yapılan ödemenin gümrük yükümlülüğünün başladığı tarihten önce tamamlanmış olması gerekirken, böyle yapılmadığından bahisle tahakkuk ettirilen ve ödenen kaynak kullanımını destekleme fonu payının faiziyle birlikte iadesi istemiyle 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesi uyarınca yapılan başvurunun reddine dair işleme vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 211. maddesinde, kanunen ödenmemeleri gerektiği halde ödenmiş olduğu belirlenen gümrük vergilerinin geri verileceği; kanunen tahakkuk ettirilmemeleri gerektiği halde tahakkuk ettirilen gümrük vergilerinin kaldırılacağı, kanunen ödenmemeleri gereken gümrük vergilerinin, söz konusu vergilerin yükümlüye tebliğ edilmesi ve ilgilinin üç yıl içinde gümrük idaresine müracaatı üzerine geri verileceği veya kaldırılacağı hükme bağlanmıştır.
1211 sayılı T.C. Merkez Bankası Kanunu'nun 3098 sayılı Kanun'la değişik 40. maddesinin II. fıkrasının (b) ve (c) bendi ile 3182 sayılı mülga Bankalar Kanunu'nun 37 ve 40. maddeleri uyarınca 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile "Kalkınma planı ve yıllık programlarda öngörülen hedeflere uygun olarak yatırımların yönlendirilebilmesi ve ihtisas kredilerinde kredi illiyetlerinin düşürülmesi" amacıyla Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu ihdas edilmiş, ayrıca, 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 3. maddesinde, kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatlarda kaynak kullanımını destekleme fonu payının alınacağı kuralı yer almıştır.
Öte yandan, 03/07/2001 tarih ve 24451 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4684 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 01/01/2002 tarihinde yürürlüğe giren 16. maddesinin (e) fıkrası ile, 18/06/1999 tarih ve 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun, Bakanlar Kurulunun; kredilerin kalkınma planlarının amaçlarına uygun olarak yönlendirilmesi için fon kurmaya, kaldırmaya, kaynağını kredilere tahakkuk ettirilen faizlerden veya sair suretlerle sağlamaya yetkili olduğuna ilişkin 20. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi 01/01/2002 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış; aynı Kanun'un geçici 3. maddesinin (a) fıkrasında ise, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintilerinin, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunacağı ve doğrudan genel bütçeye gelir yazılmak üzere Hazine hesaplarına intikal ettirileceği; kesinti oranlarını sıfıra kadar indirmeye veya onbeş puana kadar yükseltmeye veya kesintiyi tümüyle kaldırmaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu; bu kesintilerin tahakkuk ve tahsilinin, Maliye Bakanlığınca, vergi gelirlerine ilişkin yetkiler kapsamında takip edileceği ve kesintilerin tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiş; bu düzenlemelere parelel olarak da, 12/07/2001 tarih ve 24460 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 03/07/2001 tarih ve 2001/2698 sayılı Kararname'nin eki Karar'ın 4. maddesi ile de, 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Kararname'nin eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Karar ile ek ve değişiklikleri, 01/01/2002 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 3. maddesinde, kabul kredili, vadeli akreditif ve mal mukabili ödeme şekline göre yapılan ithalatlarda kaynak kullanımını destekleme fonu payının alınacağı kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Yukarıda yer verilen düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden, 4684 sayılı Kanun'la aynı tarihli 2001/2698 sayılı Kararname'nin eki Karar'ın 4. maddesi ile, 4684 sayılı Kanun'un geçici 3. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendine paralel olarak, 12/05/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Kararname'nin eki Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu Hakkında Karar ile ek ve değişikliklerinin 01/01/2002 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmış olması karşısında, Bakanlar Kurulunun, 01/01/2002 tarihi itibarıyla kredilerin kalkınma planlarının amaçlarına uygun olarak yönlendirilmesi için fon kurma, kaldırma, kaynağını kredilere tahakkuk ettirilen faizlerden veya sair suretlerle sağlama yetkisinin kaldırıldığı, Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesintilerinin ise bütçeye gelir yazılmak üzere tahsil edilmeye devam olunacağı, Bakanlar Kurulunun yeni bir fon kurma yetkisi olmamakla birlikte Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu kesinti oranlarını belirleme veya tümden kaldırma yetkisinin devam ettiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu itibarla, kaynak kullanımını destekleme fonu payı kesintileri, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmeye devam olunacaktır.
12/5/1988 tarih ve 88/12944 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın yukarıda sözü edilen hüküm fıkrasına göre ise, ihracatçıya yapılan ödemelerin peşin ödeme olması durumunda kaynak kullanımını destekleme fonu payı doğmayacaktır. Peşin ödeme ise gümrük beyannamesi ve eklerinin gümrük idaresine onay için ibraz edildiği tarihe kadar yapılan ödemeyi yani eşyanın ithalatçı tarafından gümrükten fiilen teslim alınmasından önce yapılan ödemeyi ifade etmektedir.
Olayda, beyannamelerin tescil edildiği tarihlerde mal bedellerinin transfer edildiğinin, beyannamelerin gümrük idaresince onaylandığının görülmesi ve peşin ödemenin de beyannamelerin onay tarihinden önceki ödemeyi ifade etmesi karşısında, davacının beyannamelerin onaylanma tarihi itibarıyla yaptığı ödemelerin "peşin ödeme" niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır. Bu bakımdan, davacı tarafından yapılan ödemelerin 4458 sayılı Kanun'un 211. maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi sonucunda "kanunen tahakkuk ettirilmemeleri gerektiği halde tahakkuk ettirilen gümrük vergileri" olduğu anlaşılmış olup, bu kapsamda kanunen tahakkuk ettirilmemeleri gerektiği halde tahakkuk ettirilen ve davacı tarafından da ihtirazi kayıtla ödenen davaya konu tutarların iadesi istemiyle yapılan geri verme başvurusunun reddine ilişkin karara vaki itirazın reddine dair işlemde hukuka uyarlık görülmediğinden, dava konusu işlemin iptali gerekirken, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle davayı reddeden mahkeme kararında isabet görülmemiştir.
Öte yandan, Mahkemece, bozma kararı üzerine yeniden yapılacak yargılamada oluşacak hukuki duruma göre davacının faiz isteminin de ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
5. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.