Esas No: 2021/13019
Karar No: 2022/19143
Karar Tarihi: 16.11.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13019 Esas 2022/19143 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ağır Ceza Mahkemesi, bir sanığın bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından yargılandığı bir davada hüküm veriyor. Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmü, olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle bozuluyor ve sanık hakkındaki kamu davası düşüyor. Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmü ise eksik inceleme nedeniyle bozuluyor ve yeniden yargılama yapılması gerektiği belirtiliyor.
Kanun maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 67/4. ve 53. maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
...
...
A-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanığa yüklenen “Resmi belgede sahtecilik” suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, 18.01.2006 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla sanık müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
B-Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
... Nakliyat isimli şirkette çalışan sanığın, şirket yetkilisi ...’ın bilgisi ve rızası dışında suça konu 6.000 TL bedelli çeki keşide ederek ...’ya, ...tarafından da çekin ...Finans Factoring isimli şirkete verildiği, çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmaması nedeniyle ...hakkında açılan karşılıksız çek düzenleme davasında çekin ...tarafından keşide edilmediğinin belirlendiği, sanığın bu şekilde atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
Sanık aşamalarda değişmeyen savunmasında, katılanın yanında çalıştığı dönemde kendisine sözlü olarak çek keşide etme yetkisinin verildiğini, bu yetki kapsamında katılan adına birçok çek keşide ettiğini, suça konu çekin de bu çeklerden biri olduğunu, katılanın ekonomik durumunun bozulması nedeniyle daha sonra çekleri kabul etmediğini belirttiği, katılanın ortağı olduğunu söyleyen tanık ...’ın da, şirketteki bazı imzaların katılanın rızası dahilinde sanık tarafından imzalandığını, fakat suça konu çekin bu kapsamda imzalanıp imzalanmadığını bilmediğini belirttiği, çeki alan ve suçtan zarar gören ... ise, suça konu çekin ... Nakliyat isimli şirkete yapmış olduğu nakliye işi neticesinde ...’dan aldığını yine çeki sanığın getirdiği de belirtmiş olduğu, ...’in ise, sanık ve ...'ın kendi imzasını taklit ederek sahte çek düzenlediklerini, bu konu ile ilgili bu kişiler hakkında soruşturmalar yürütüldüğünü belirtmekle, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; çeki alıp iş yaptığını belirten ... isimli kişinin mağdur sıfatıyla ifadesinin alınarak, davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulması ile suça konu çeki hangi ticari ilişki kapsamında kendisine verildiğini bu alışverişe dair bilgi, belge olup olmadığının ayrıca daha önce bu şekilde sanık aracılığı ile veya doğrudan keşideci şirketle ticari ilişki içinde olup olmadığının sorulması ile katılanın, sanık veya ...'a çek keşide etme yetkisi hususunda sözlü olarak talimatı olup olmadığını belirlemek açısından, keşideci olan katılan ve sanık arasındaki ilişkiye dair kayıtların getirtilmesi, sanığın daha önce bu şekilde imzaladığı ve başka kişilere verdiği çeklerin bulunup bulunmadığının var ise bunların ödenip ödenmediği icra takiplerinin bulunması durumunda bunlara itiraz edilip edilmediğinin banka veya icra daireleri nezdinde araştırılarak belirlenmesi, katılanın sanık ve ... hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve bu kişilerin ceza aldıklarını belirtmekle, ilgili soruşturma dosyalarının getirtilerek incelenmesi, dava açılmış olması halinde birleştirme hususunun değerlendirilmesi, taraflar arasında devam eden ve sanık ile ...'ın birlikte sanık oldukları Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/151 Esas sayılı dosyası, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2010/321 Esas sayılı dosyasının getirtilerek incelenmesi bağlantının bulunması ve mümkün olması halinde birleştirilmesi aksi halde denetime imkan verecek şekilde dosya arasına alınması ayrıca dosya arasında bulunan 25.01.2005 tarihli ortaklar kurulu kararı ile ...’ın hissesini sanık ...’a devretmesi ile ilgili belgenin sanık, katılan ve tanık ...’e sorularak toplanan delillerin sonucuna göre sanığın suç kastıyla hareket edip etmediğinin belirlenmesi suç kastıyla hareket ettiğinin belirlenmesi durumunda eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma veya nitelikli dolandırıcılık olup olmadığının da karar yerinde tartışılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 16.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.