15. Ceza Dairesi 2014/18543 E. , 2017/8454 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma,görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : 1-TCK"nun 155/2,43/1,62/1,52/2,53/1-5 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nun 257/2,43/1,50/1-a,52/2,53/1-5 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve görevi kötüye kullanma suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın 25/12/2013 havale tarihli dilekçesi ile eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunduğu, 5271 sayılı CMK"nın 42. maddesine göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulması halinde, inceleme yetkisinin ... Özel Dairesine ait bulunduğu, sanığın yerleşim yeri adresinin değişmesi ve 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebligatın doğrudan önceki adrese çıkartılmış olması nedeniyle, mahkumiyet hükmünün tebliğine ilişkin 28/10/2013 tarihli tebligat işleminin geçersiz olduğu, bu nedenle sanığın öğrenme üzerine kullanılan temyiz talebinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelenmesinde;
1-Sanık hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
Sanığın katılan ..."nin sözleşmeli avukatı olarak bir kısım dava ve icra dosyalarını takipsiz bırakarak katılan ...’yi zarara uğratmak suretiyle görevini kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesindeki yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle atılı suçu işleyen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. madde ve fıkrası gereğince, görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyetin seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevrilmesi karşısında, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilebileceğinin ve hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili sürenin, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının A-7 bendinde yer alan “TCK."nun 53/5. maddesi gereğince sanığın 8 ay müddetle avukatlık hak ve yetkisini kullanmaktan yasaklanmasına” hükmündeki “8 ay” teriminin çıkartılarak yerine “3 ay 22 gün ” yazılmak ve “hükmün kesinleşmesiyle icraya konan yasaklama ile ilgili sürenin, adlî para cezasının tamamen infazından itibaren işlemeye başlayacağının gözetilmesine” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde ise;
Sanığın savunmasında, icra dosyalarından tahsil ettiği tutarlardan vekalet ücreti alacağı olan miktarları uhdesinde tuttuğunu ifade etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti için, icra dosyalarında belirlenen ödeme tarihlerine göre, sanığın hak ettiği vekalet ücreti tutarları belirlenerek, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 166/1. maddesi dikkate alınıp, sanığın uhdesinde tuttuğu para ile kıyaslanarak, hapis hakkını kullanıp kullanmadığı yönünde ehil bilirkişi tarafından hesap durumunu gösterir rapor alınarak, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.un 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.03.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.