Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 101 ada 65 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının orman sayılan yerlerden olduğu ve kesinleşen tahdit sınırları içerinde kaldığını, eylemli durumu itibari ile de taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile; 101 ada, 65 parselde kayıtlı taşınmazın bilirkişiler L.. Ö.. ve K..C. tarafından 23/07/2013 tarihinde düzenlenen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 2480,13 m² yüzölçümündeki yer ile (B) harfi ile gösterilen 13414,13 m²"lik yer içerisinde bulunan 5843 m²"lik kısmın davalılar adına olan tapusunun iptali ile eylemli orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, eylemli orman olarak kabul edilen kısım üzerindeki TEDAŞ adına olan irtifak hakkının terkinine, müdahalenin men"ine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından (B) harfi ile gösterilen kısmının orman sayılmayan kısmına yönelik olarak edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1947 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1950 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1959 yılında genel arazi kadastrosu, 21.11.1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Davacı Orman Yönetiminin sair temyiz itirazları yerinde değilse de; mahkemece orman vasfı ile tesciline karar verilen (B) harfi ile gösterilen 13414,13 m²"lik yer içerisinde bulunan 5843 m²"lik eylemli orman olduğu iddia edilen kısma ilişkin bilirkişi rapor ve krokisinde bir çizim yer almamakta, bu kısmın neresi olduğu dosya içerisinden anlaşılmamaktadır. Dolayısı ile kararın bu şekli ile infazı mümkün değildir. Bu nedenle, dava konusu taşınmazın eylemli orman olan kısmının belirlenmesi ve infaza elverişli krokide gösterilmesi için, fen ve orman bilirkişiler eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, bilirkişilerden dava konusu taşınmazın eylemli orman vasfı ile tesciline karar verilen (B) harfi ile gösterilen 13414,13 m²"lik yer içerisinde bulunan 5843 m²"lik kısmın infaza elverişli krokide göstermeleri istenmeli ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 10/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.