1. Hukuk Dairesi Esas No: 2008/6339 Karar No: 2008/7978 Karar Tarihi: 25.06.2008
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2008/6339 Esas 2008/7978 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalılara ait bir taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürüp, bu kısmın tapusunun iptalini istemiştir. Mahkeme, çekişmeli parselin tamamının keşfen saptanan kıyı-kenar çizgisi içinde kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalının temyiz ederek itiraz ettiği durumda, dayanak tapu kaydının ve tescil krokisinin Türk Medeni Kanunu'nun 715. ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddeleri dikkate alınarak mahallinde keşfen uygulanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. HUMK'un 237. maddesi uyarınca tescil ilamının eldeki davaya konu 62 sayılı parseli kapsaması halinde kesin delil teşkil edeceği vurgulanmıştır. Hükmün, HUMK'un 428. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalılara ait 293 ada 62 parsel sayılı taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içinde kaldığını ileri sürüp, bu kısmın tapusunun iptalini istemiştir. Davalı A., davanın reddini savunmuş, diğer davalılar, yanıt vermemiştir. Mahkemece, çekişmeli parselin tamamının keşfen saptanan kıyı-kenar çizgisi içinde kaldığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı A.vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi.m raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, taşınmazın kıyı-kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali, sicil kaydının kütükten terkini isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle noksanın tamamlanması yoluyla getirtilen bilgi ve belgelerden çekişme konusu 293 ada 62 no"lu ifraz parselinin geldisi olan 23 no"lu parselin kadastroca davalının bayii H.K. adına tespit edilmesi üzerine Hazinece kadastro tespitine itiraz edildiği ve Akçaabat Gezici Arazi Kadastro Hakimliğinin 1956/32 esas-1956/224 sayılı kararı ile 23 no"lu parselin tamamının H.K.adına tesciline karar verildiği, kararın 04.03.1957 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Söz konusu tescil ilamının eldeki davaya konu 62 sayılı parseli kapsaması halinde taraflar yönünden HUMK."nun 237. maddesi uyarınca kesin delil teşkil edeceği ve bu hususun mahkemece kendiliğinden (re"sen) gözetileceği kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; dayanak tapu kaydının ve tescil krokisinin Türk Medeni Kanununun 715. ve 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 20. maddeleri dikkate alınarak mahallinde keşfen uygulanması, kapsamının saptanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalının temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.