Esas No: 2016/13643
Karar No: 2020/13059
Karar Tarihi: 17.12.2020
Danıştay 6. Daire 2016/13643 Esas 2020/13059 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2016/13643
Karar No : 2020/13059
TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 07.04.2010 tarihli Bodrum Belediye Meclisi kararı ile kabul edilen ve 29.04.2011 tarihli Muğla Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla uygun görülerek yürürlüğe konulan Muğla ili, Bodrum ilçesi, Torba 2. ve 3. Etap 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon ve İlave Nazım ve Uygulama imar planlarının müellifi olduğu belirtilerek, müellifi olduğu bu planlarda yapılan değişiklik sonucunda ... tarih ve ... sayılı Bakan olur'u ile onaylanarak yürürlüğe konulan Torba 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon ve İlave Nazım ve Uygulama İmar Planlarının da müellifi olduğunun kabul edilmesi ve müelliflik haklarının korunması için yapılan başvurunun reddine ilişkin ... tarih ve ... sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; ... tarih ve ... sayılı Bakan olur'u ile askıya çıkarılan Muğla ili, Bodrum ilçesi, Torba 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım ve Uygulama İmar Planlarının yeni bir plan olmadığı, davacının müellifi olduğu Torba 2. ve 3. Etap Koruma Amaçlı İmar Planında yapılan değişiklik niteliğinde olduğu, onay tarihi itibariyle 3194 sayılı Yasa'nın 8. maddesinin (i) bendi yürürlüğe girmediğinden Bakanlıkça onaylanan plan değişikliklerine ilişkin davacının müellif olarak izninin alınması gerektiği, davacının müelliflik haklarının korunması talebinin reddine yönelik işlemlerde hukuka uyarlık görülmediği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Bodrum Belediyesince onaylanan ilk planda Kıyı Kanunu'na aykırı düzenlemeler bulunduğundan Bakanlık tarafından ... tarihli planın onaylandığı, bu planın Kıyı Kanunu, İmar Kanunu ve Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe uygun olduğu, ilk planın idaresince onaylandıktan sonra artık kamunun malı olduğu ve eser olarak değerlendirilmemesi gerektiği, Bakanlık tarafından yapılan onamada plan işinin başka bir plan müellifine verilmediği, doğrudan Bakanlık tarafından düzenlenerek onaylandığı, davacının bu plan üzerinde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca herhangi bir hakkının bulunmadığı, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY: Davacının müellifi olduğu Muğla ili, Bodrum ilçesi, 1., 2. ve 3. derece doğal sit alanlarını kapsayan alanda hazırlanan Torba 2. ve 3. Etap 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon ve İlave Nazım ve Uygulama imar planları; 07.04.2010 tarihli Bodrum Belediye Meclisi kararı ile kabul edilmiş ve 29.04.2011 tarihli Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla uygun bulunmuştur. 27.05.2011-27.06.2011 tarihleri arasında askıya çıkartılan planlara askı süresi içerisinde itiraz edilmiş, itirazlar komisyonca uygun görülen şekliyle … tarih ve … sayılı Kurul kararıyla onaylanmıştır.
17.08.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 10. maddesi ile doğal sit alanlarında koruma amaçlı imar planları hazırlama ve değiştirme konusundaki yetki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na geçmiş, söz konusu Kanun Hükmünde Kararname uyarınca hazırlanan ve 23.03.2012 tarih ve 28242 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ''Korunan Alanlarda Yapılacak Planlara Dair Yönetmelik''te planlara yapılacak itirazlara ilişkin yeni bir düzenleme getirilmiştir. Bu yönetmelikte yer alan yeni düzenleme gerekçe gösterilerek … tarih ve … sayılı Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının değerlendirilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü'ne gönderilmiş, Genel Müdürlük tarafından planlara yapılan itirazların yeniden değerlendirilmesi neticesinde bu planlarda birtakım değişiklikler yapılmıştır. Değişiklik yapılan Torba 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon ve İlave Nazım ve Uygulama İmar Planları ... tarih ve ... sayılı Bakan olur'u ile onaylanmış, 28.05.2013-28.06.2013 tarihleri arasında askıya çıkartılmıştır. Askı süresi içinde yapılan itirazlar Bakanlıkça uygun görülen şekliyle … tarih ve … sayılı olur ile onaylanmıştır.
Davacı tarafından 24.06.2013 tarihinde Muğla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne ''müellifi olduğu Torba 2. ve 3. Etap 1/5000 ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Revizyon ve İlave Nazım ve Uygulama imar planlarının yönetmelik değişikliğinden önce yürürlükte olan Yasa ve Yönetmeliklere uygun şekilde onaylanarak kesinleştiği, bu nedenle bu planlardaki müellifliğinin de kesinleştiği, Tabiat Varlıkları Genel Müdürlüğü tarafından kesinleşen bu planlarda yapılması istenilen değişikliklerin kendisi tarafından sayısal ortamda hazırlanarak Müdürlüğe gönderildiği ve bu Torba 1/5000 ve 1/1000 ölçekli İmar Planlarının ... tarih ve ... sayılı Bakan olur'u ile onaylanarak yürürlüğe girdiği, sözü edilen planların müellifi olduğunun Bakanlıkça kabul edilmesi ve müelliflik haklarının korunması'' talepli yapılan başvurunun, Muğla Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün 20.09.2013 tarih ve ... sayılı cevabı yazısı ile reddedilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
İşlem tarihinde yürürlükte olduğu şekliyle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 5. maddesinde, "Nazım imar planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plan, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan" olarak tanımlanmıştır.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen Ek 4. maddede "Taşınır tabiat varlıkları hariç tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili olarak bu Kanunda öngörülen iş, işlem ve kararlar bakımından görevli ve yetkili bakanlık, Çevre ve Şehircilik Bakanlığıdır." hükmüne yer verilmiştir.
04.07.2011 tarih ve 27984 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 13/A maddesinde; "Tabiat varlıkları ve doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasları belirlemek ve bu alanların sınırlarını tespit ve tescil etmek, yönetmek ve yönetilmesini sağlamak; Milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları, doğal sit alanları, sulak alanlar, özel çevre koruma bölgeleri ve benzeri koruma statüsü bulunan diğer alanların kullanma ve yapılaşmaya yönelik ilke kararlarını belirlemek ve her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını yapmak, yaptırmak, değiştirmek, onaylamak, uygulamak veya uygulanmasını sağlamak." Tabiat Varlıklarını Genel Müdürlüğü'nün görevleri arasında sayılmıştır.
5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun ''Amaç'' başlıklı 1. maddesinde; ''Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.'' hükmü yer almış, 1/B maddesinde genel anlamda "eser" tanımı yapılmış, ''B) Fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri'' başlıklı bölümün ''İlim ve edebiyat eserleri'' alt başlıklı 2. maddesinin üçüncü fıkrasında ise; her nevi planların ilim ve edebiyat eseri sayıldığı hükme bağlanmıştır. Anılan Kanun'un 13. maddesinde; ''Fikir ve sanat eserleri üzerinde sahiplerinin mali ve manevi menfaatleri bu kanun dairesinde himaye görür.'' hükmü yer almış, 14 ila 17. maddeleri arasında eser sahibinin manevi hakları (umuma arz, adın belirtilmesi, eserde değişiklik yapılmasını men etmek, eser sahibinin zilyet ve malike karşı eserden yararlanma, eseri isteme hakları), 21 ila 25. maddeleri arasında ise mali hakları (işlemek, çoğaltmak, yaymak, temsil, umuma iletim) hükme bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Nazım ve uygulama imar planları Kanunlarla plan yapmaya yetkili kılınan idarelerin kendi bünyesinde yer alan ve yeterlilik belgesine sahip plan müelliflerince yapılabileceği gibi başka, kurum, kuruluş ve kişilere de mevzuattaki esaslara uygun biçimde yaptırılabilir. Nitekim, yukarıda yer alan yasal düzenlemeler ile doğal sit alanları ve tabiat varlıklarını tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasları belirlemek, bu alanların sınırlarını tespit ve tescil etmek, yönetmek ve yönetilmesini sağlamak, kullanma ve yapılaşmaya yönelik ilke kararlarını belirlemek, her ölçekte planlarını yapmak görev ve yetkisi 2011 tarihinde 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilmiştir.
Gerek imar planlarının ilgili idarelerce bizzat, ya da başka kurum, kuruluş veya kişilerce yapılmasında; gerekse, mevcut planların değiştirilmesinde temel alınacak mevzuat imar mevzuatıdır. İmar planlarının dava konusu edilmesi halinde İdare Mahkemesince yapılacak yargılamada da hukuki değerlendirme yine imar mevzuatı esas alınmak suretiyle yapılmak durumundadır.
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nda ise ''eser'' türleri sınırlı sayıda sayılmış, imar planlarının da bu kanun kapsamında korunması gerekli ''ilim ve edebiyat eseri'' niteliğinde olduğu belirtilmiştir. Yine bu Kanun'un eser sahibinin eser üzerindeki mali ve manevi haklarını belirlemek, korumak, bunlardan yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmek amacıyla yürürlüğe konulduğu hükme bağlanmıştır.
Bu çerçevede mevcut imar planlarının değiştirilmesinde uyulacak temel düzenleme imar mevzuatı olmakla birlikte, imar planlarında eser sahibinin (plan müellifinin) kim olduğunun, bu eserin bağımsız bir fikir ürünü olup olmadığının tespiti istemleri ile bu esere sahip olunması nedeniyle tanınan mali ve manevi hak talepleri Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinde açılacak davanın konusunu oluşturmaktadır.
Bir başka anlatımla, konunun özel mevzuatı uygulanmak suretiyle tesis edilecek idari işlemler, kamu hukuk kuralları uygulanmak suretiyle idari yargıda denetlenmekte; ancak varsa, diğer mevzuat hükümlerinin ilgililere sağladıkları imkânlar ve haklar ise konusuna göre başka bir uyuşmazlık kapsamında değerlendirilmektedir.
Bu itibarla, imar mevzuatı kapsamında yapılan değerlendirmede, davalı Bakanlığın 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 13/A maddesi uyarınca doğal sit alanlarını kapsayan alanda imar planını bizzat yapmaya yetkili olduğu ve bu yetki kapsamında planları yaptığı anlaşıldığından, davacının bu planların müellifi olarak kabul edilmesine imkân bulunmamaktadır. Bu nedenle, davacının planların müellifi olduğunun kabul edilmesi ve müelliflik haklarının korunması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemin iptaline ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, yukarıda açıklandığı üzere, davacının Bakanlık tarafından onaylanan dava konusu imar plan değişikliklerinde kendisi tarafından hazırlanan verilerin kullanıldığına ilişkin iddialarının ve bu planlar üzerindeki mali ve manevi hak taleplerinin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında incelenebileceği açıktır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalıların temyiz istemlerinin kabulüne,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin temyize konu .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.