Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, miras bırakan E. E."un davalı F."ye verdiği vekalet ile 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 1, 2 ve 3 no"lu bağımsız bölümlerin üçüncü kişilere, 4 no"lu bağımsız bölümün ise ara malik kullanılarak danışıklı olarak diğer davalı B."a satış suretiyle temlik edildiğini, satış bedelinin davalı vekil tarafından vekaletin kötüye kullanılması suretiyle mirasçıların bilgisi dışında tasarruf edildiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek, 1, 2 ve 3 no"lu bağımsız bölümlerin satış bedelinden davacılara düşen pay karşılığı 45.000.00.-YTL"nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı F.den tahsiline, 4 no"lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, ya da payları karşılığı 22.500.00.-YTL"nin davalı Bircan"dan tahsiline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, taşınmazların murisin ihtiyacı için satıldığını, sağlık harcamalarına ve davacıların iş kurması için harcandığını, 4 no"lu bağımsız bölümün ise parası ödenerek satın alındığını belirtip, davanın reddine savunmuşlardır.
Mahkemece, 4 no"lu bağımsız bölümün muris tarafından muvazaalı olarak temlik edildiği gerekçesi ile bu taşınmaz yönünden davanın kabulüne, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesi ile tazminata yönelik isteğin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
Dava, alacak ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil ya da tenkis isteklerine ilişkin olup, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen karar davalılar vekilince temyiz edilmiştir.M.E.tarafından 25.8.1998 tarihli vasiyetname ile 19 parsel sayılı taşınmaz davalı F.’ye vasiyet edilmiştir. Bu vasiyetten sonra 22.3.2001 tarihinde verilen vekaletname ile bu parsel üzerinde bulunan 1, 2 ve 3 no"lu bağımsız bölümler vekil davalı F.tarafından üçüncü kişilere satılmış olup, davacılar bu satış bedelinin murise intikal ettirilmediğini iddia ederek miras payları oranında alacağa hükmedilmesini istemişlerdir. Mahkemece de toplanan delillere göre satış bedelinin murise intikal ettirilmediği kabul edilerek davacıların miras payları oranında alacağa hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı F.’nin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.N.konusu 4 no’lu bağımsız bölüm ile ilgili davalıların temyiz itirazlarına gelince; bu bölümde davalılardan F.’ye aynı vasiyetname ile vasiyet edilmiş ise de, muvazaalı işlemler sonucu önce ara malik İ.’e sonra da davalı B.’a intikal ettirildiği ve bu işlemin terekeden mal kaçırmak için yapıldığı anlaşıldığından, mahkemenin işlemin muvazaalı olduğu yönündeki kabulü doğrudur.
Ancak, söz konusu taşınmazın muvazaalı olması nedeniyle terekeye döndürülmesi durumunda bu kez F.’ye yapılan vasiyetnamenin hükümlerini yürüteceği açıktır.
Hal böyle olunca, 4 no’lu bağımsız bölümle ilgili olarak davalı F.’ye yapılan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin Sulh Hukuk Mahkemesinin kararının sonucunun beklenmesi, vasiyetname kesinleştiği takdirde bu bölümle ilgili tenkis hükümlerinin uygulanması gerekirken, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescile karar verilmesi doğru değildir.
Davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerle HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.