8. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/4352 Karar No: 2012/4257 Karar Tarihi: 15.05.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2012/4352 Esas 2012/4257 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2012/4352 E. , 2012/4257 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının Müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı ... tarafından borçlu Kıvılcım İletişim Hiz. Turz.Nak. Gıda San. Tic. Ltd. Şti. aleyhinde, meni müdahale ilamına dayalı olarak, ilamların icrası yolu ile ilamlı takip başlatıldığı ve adı geçen borçluya örnek 4-5 numaralı icra emri tebliğ edilerek, müdahalenin meninin talep edildiği, borçlu tarafından ilamın kesinleşmeden icra edilemeyeceği gerekçesiyle takibin iptalinin istendiği, mahkemece ilam zilyetliğin tespiti ve korunmasına ilişkin olduğundan kesinleşmeden icra edilemeyeceğinden bahisle takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı vekilince temyiz edildiği görülmektedir. HUMK.nun 443/4.maddesi gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez. Bu nedenle aynı ilamda yazılı eklentilerinde infazının istenebilmesi için ilamın kesinleşmesi zorunludur. Buna karşılık gayrimenkulün aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek yoktur. Yani bu ilamlar kesinleşmeden icraya konulabilir. (Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas Hukuku, 3.cilt, sf:2212) Takibe konu ilamın incelenmesinde; alacaklının gayrimenkul üzerinde kiracılık sıfatına (zilyetlik hakkına ) dayanarak borçlunun herhangi bir alt kiracılık vs hakkı olmadan, bu yeri fuzülen işgal ettiğinden bahisle, zilyetliğinin tespiti ile davalının bu yere müdahalesinin men-ine karar verilmesini istediği, borçlunun ise dava konusu yerde kiracı olduğunu ve kira paralarını nispeten ödediği nedeniyle meni gerektirecek müdahalesinin olmadığını belirttiği, bu durumda ilamda taşınmazın aynının tartışma konusu yapılmadığı görülmektedir. Bu durumda taşınmazın aynı ihtilaflı olmadığından ilamın infazı için kesinleşmesi gerekmez. Mahkemece istemin anılan gerekçeyle reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366.nun ve HUMK.nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.