5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5727 Esas 2016/413 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5727
Karar No: 2016/413
Karar Tarihi: 18.01.2016

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/5727 Esas 2016/413 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçuyla yargılanan sanığın suçu işlediğini kanıtladığına dair vicdani kanının kesin olduğunu ve suçun Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğunu belirterek hükmü onadı. Ancak, 5739 sayılı Kanun'un 5. maddesi ile yapılan değişiklikler çerçevesinde hükümde yer alan adli para cezasının ödenmemesi durumunda TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca kısmen veya tamamen hapse çevrileceğinin belirtilmesi kanuna aykırı bulundu ve hüküm bozuldu. Hükümdeki bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan hükmün TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca ödenmeyen adlî para cezasının kısmen veya tamamen hapse çevrileceği hususunda sanığa ihtarat yapılması dışındaki kısımları tebliğnameye uygun olarak düzeltildi ve onandı. Kanun maddeleri olarak da, suçun işlendiği kanun olan 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve hükümde yer alan infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca kısmen veya tamamen hapse çevrileceğinin belirtilmesi yer alıyor.
19. Ceza Dairesi         2015/5727 E.  ,  2016/413 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Fikri ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Suç tarihinden önce 01/03/2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanun"un 5. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK"nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilip, 5275 sayılı Kanun"un 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının yeniden düzenlenip, 10. fıkrasının da yürürlükten kaldırılması karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde adli para cezasının ödenmemesi durumunda TCK"nın 50/6. maddesi uyarınca kısmen veya tamamen hapse çevrileceğinin belirtilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bozma sebebi 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hükümden 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan hükümden ""TCK"nın 50/6. maddesi uyarınca ödenmeyen adlî para cezasının kısmen veya tamamen hapse çevrileceği hususunda sanığa ihtarat yapılmasına" ilişkin 10. fıkrasının çıkarılması suretiyle başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.