Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 23.10.2012 hâkim havale tarihli dava dilekçesi ile; davacıların İstanbul ili, Kızılcaköy köyü, B. mevkii 971 parselin malikleri olduklarını 2/B vasfı taşıyan taşınmazın tapusunun Or-Köyden satın alındığını ancak 971 parsel numarası verilen taşınmazın yanlış ölçüldüğünü, bir kısmının tapusunun satışının yapılmadığını, orman sınırları belirlenirken sınırlamada hata olduğunu, 971 sayılı parselin olduğundan daha küçük ölçüldüğünü, dava konusu parselin orman vasfı taşıdığı gerekçesi ile kalan kısmının davacılara satılmadığını, davacıların taşınmazın tamamında tasarruf ettiklerini belirterek taşınmazın tamamının orman sınırları dışına çıkarılıp 2/B kapsamına alınmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece dava konusu edilen taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmazın 2/B işlemine tâbi tutulması istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1939 yılında yapılan ilk orman tahdit çalışmaları ilân edilerek, kesinleşmiştir. Bu çalışmalar sırasında; dava konusu taşınmaz Devlet Ormanı sınırları içerisinde kalmıştır. 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 13.12.1989 tarihininde ilân edilen 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 10/06/2015 gününde oy birliği ile karar verildi.