Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3071 Esas 2020/6079 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3071
Karar No: 2020/6079
Karar Tarihi: 22.10.2020

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/3071 Esas 2020/6079 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, aracının kasko sigortası yaptırdığı sırada oluşan trafik kazası sonucu idareye açılan davada Konya Bölge İdare Mahkemesi'nin adli yargının görevli olduğuna dair verdiği karara dayanarak davalıdan tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davacı sigortalısının kazada %100 kusurlu olduğu, davalı idarenin ise kusursuz olduğu sonucuna vararak davanın reddine karar vermiştir. Karar, temyiz edilmiş ancak Uyuşmazlık Mahkemesi tarafından temyiz itirazları reddedilerek karar onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu
- Türk Borçlar Kanunu
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu
17. Hukuk Dairesi         2019/3071 E.  ,  2020/6079 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili; müvekkili tarafından kasko sigortası yapılan ... plakalı aracın 31/05/2011 tarihinde önünde giden kamyonu sollamaya çalıştığı sırada, yolun tam ortasında kaya çarpması sonucu hasarlı trafik kazasının oluştuğunu, davacının sigortalısına ödemede bulunduğunu, idare aleyhine açılan davada Konya 1. İdare Mahkemesi"nin 2011/1795- 2011/1724 sayılı kararı ile adli yargının görevli olduğunun bahisle karar verildiğini, bu kararın Konya Bölge İdare Mahkemesi"nin 2012/296-2012/298 sayılı kararıyla onandığını yolun yapım ve bakımının işaretlenmesinden can ve mal güvenliği yönünden gerekli önlemleri almaya Karayollarının Görevli bulunduğunu, Trafik ekiplerinin olayda Karayolları 37 Şefliğine birinci derecede kusur verdiğini, bu nedenle sigortalısına verdiği 7.879,00 TL nin 16/08/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, görev ve derdestlik itirazında bulunmuş, kazanın oluşumunda kendilerine izafe edilecek kusurun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı sigortalısının karıştığı kaza nedeniyle sigortalının dikkatsiz ve tedbirsizliği nedeniyle %100 kusurlu bulunduğu, davalı idarenin ise bir kusurunun bulunmadığı, yine olaya sebep kaya
    parçasının yolun yapısından kaynaklanan bir sebeple yola düşmediği, olayın gündüz vakti, havanın ve görüşün açık olduğu bir ortamda meydana geldiği, sürücünün seyreden yola dikkatini verip yatay işaretleme ile geçme yasağının bulunduğu olay yeri yol kesiminde, önündeki aracı geçmeye başlamadan önce geçişe uygun yer buluncaya kadar önündeki aracı izlemesi gerektiği, yol üzerindeki tehlikeleri görünceye kadar geçmemesi gerektiği, bu tedbirlere almaması nedeniyle önündeki kaya parçalarını görmediği ve zararağa uğradığı, bu nedenle de tamamen kusurlu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve Uyuşmazlık Mahkemesi"nin 2018/117 esas 2018/126 karar sayılı kararına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 22/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.