Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16995
Karar No: 2018/2571
Karar Tarihi: 09.05.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16995 Esas 2018/2571 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/16995 E.  ,  2018/2571 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı şirketin, dava dışı ..... 31.07.2014 tarihinde sona eren, davacı adına bankalarda bazı işlemleri yapmasına izin veren vekaletname verdiğini, ..... vekaletnamedeki süre dolduktan sonra da davacı adına tahsilatlar yaptığını, krediler kullandığını, davalı bankanın yetkisiz yapılan bu işlemleri onayladığını, tahsil edilen paranın davacılara verilmediği gibi davacılar aleyhine kambiyo senedine dayalı ve ilamsız bir çok takip yapıldığını ileri sürerek, takipler nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespitini, davalıda bulunan alacağın şimdilik 10,000,00 TL’sinin tahsilini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının ......verdiği ilk vekaletnamenin süresinin 31.07.2014 tarihinde dolsa da..... davacılar adına işlem yapmaya devam ettiğini, davacı şirket tarafından daha sonra 17/02/2006 ile 17/02/2007 tarihleri için yeniden vekaletname verildiğini, bu dönem içinde davacıların kredi borçları için ipotekler tesis ettiklerini, davalının davacılara hesap ekstreleri gönderdiğini, davacıların bunlara itirazlarının bulunmadığını, yapılan işlemlerden davalının sorumluluğunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, davacılar tarafından 22.07.2003 tarihi ile 31.07.2014 tarihi arasında ayrıca 17.02.2006 ile 17.02.2007 tarihleri arasında ......vekaletnameler ile yetki verildiği, davacıların ticari faaliyetlerinin aylık 1.000.000,00 TL ciro genişliğinde olduğu, davacılar ile davalının uzun süren ticari ilişkisinin bulunduğu, 3 yıl gibi uzun bir süre şirketi temsilen en geniş manada her türlü ticari işlemi yapan temsilcinin işlemlerinden haberdar olunmadığından bahisle, 3 yıl sonra yapılan işlemlere itirazda bulunulmasının TMK’nun 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, davacıların basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda oldukları, davacılar ile davalı banka arasında dava konusu işlemlerin yapılması bakımından ticari teamül oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.








    1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin temyiz istemi, müvekkili lehine hükmolunan maktu vekalet ücretine ilişkindir. Hükmün 5. bendinde “5-) Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AÜT"ne göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” denilmiştir. Yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına, mahkemece reddedilen miktar üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesine göre belirlenecek vekalet ücreti tarifenin üçüncü kısmına göre hesaplanması gerektiğinden, davalı lehine 55.519,71 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekir ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün 5. bendinde yer alan “1.500,00 TL” kelimelerinin çıkarılarak yerine "55.519,71 TL nisbi” kelimelerinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi