Hukuk Genel Kurulu 2017/3069 E. , 2021/819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
2. Direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
I. YARGILAMA SÜRECİ
Davacı İstemi:
4. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirkete zorunlu trafik sigortası ile sigortalı otobüste yolcu olan müvekkilinin il sınırları içinde havaalanı istikametinde meydana gelen trafik kazasında hayati tehlike geçirir şekilde yaralandığını, kazanın davalı şirkete sigortalı otobüsün kusurundan kaynaklandığını, davalının kaza tarihi itibariyle kişi başı ölüm/sakatlık sorumluluk limitinin 200.000TL olduğunu, müvekkilinin başvurusu sonucunda davalı tarafça hasar tam karşılanmadığından bakiye talepler yönünden davanın açıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; ıslah ile maddi tazminat talebini 36.456,32TL"ye yükseltmiştir.
Davalı Cevabı:
5. Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan otobüsün müvekkili şirkete trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacılığı yapanların kaza yapmaları sonucunda taşıdıkları yolcuların yaralanması hâlinde zararın tazmini için öncelikle kazaya karışan taşımacının karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasına, söz konusu sigortanın bulunmaması veya teminat limitlerinin yetersiz kalması hâllerinde zorunlu karayolu taşımacılık malî sorumluluk sigortasına, söz konusu sigortanın hiç yaptırılmamış olması hâli de dahil olmak üzere bu sigortayla karşılanmayan zararlar için sırasıyla 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"na (KTK) göre yapılması zorunlu malî sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyarî malî sorumluluk sigortasına müracaat etmelerinin gerektiğini, aracın Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Poliçesinin Axa Sigorta A.Ş. ile yapıldığının tespit edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin poliçesinin ancak zorunlu taşımacılık malî sorumluluk poliçesi ile öngörülen limitlerinin üzerinde bir tutar tespit edildiği takdirde devreye girebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararı:
6. Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2013 tarihli ve 2012/55 E., 2013/563 K. sayılı kararı ile; meydana gelen trafik kazasında davacının tüm vücuttaki fonksiyon kaybı oranının %14 olduğu, tedavisinin devam ettiği dönemde iyileşme süresinin dört buçuk aya kadar uzayabileceği ve süre zarfında %100 malul sayılacağı, bu kazanın oluşumunda 79 AD 299 plaka sayılı otobüs sürücüsü Yaşar Summak"ın %100 oranında kusurlu olduğu, araçta yolcu konumunda bulunan davacının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 36.456,32TL sürekli iş görmezlik maddi tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Özel Daire Bozma Kararı:
7. Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesince 28.05.2015 tarihli ve 2014/1056 E., 2015/7963 K. sayılı kararı ile;
“…1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, taşıma sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacının desteğinin vefat etmesi nedeniyle açılan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı ...nin davacı desteğinin yolcusu olduğu otobüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu hususu çekişmesizdir. Davalı ... şirketi davacı zararından öncelikle otobüsün zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğunu iddia etmiş, yargılama aşamasında aracın zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunup bulunmadığı ise araştırılmamıştır.
Dosya kapsamına göre davacı desteğinin yolcu olarak bulunduğu aracın İstanbul"dan Kilis"e giderken Gaziantep terminalinde yolcu bıraktıktan sonra şehirlerarası seyahat esnasında meydana geldiği anlaşılmakla, kazanın taşımacılık faaliyeti esnasında meydana geldiği hususu sabittir.
Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere,kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18nci maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17nci maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Aynı Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur.
Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu, yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Mahkemece aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası olup olmadığı araştırılarak, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesi ile karar oy çokluğuyla bozulmuştur.
Direnme Kararı:
9. Gaziantep 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.12.2015 tarihli ve 2015/1449 E., 2015/1927 K. sayılı kararı ile; Karayolu Taşımacılık Kanunu’nun 19 ve genel şartların B.8 maddesini sorumlular arasındaki rücu ilişkisi (iç ilişki) içinde değerlendirmek gerektiği, motorlu aracın işletilmesinden zarar gören hak sahiplerinin hiçbir yere başvurmadan aracın zorunlu malî sorumluluk sigortasına başvurabileceği ve dava açabileceği, eldeki davada davacının yolcu olarak bulunduğu otobüsün yapmış olduğu kazadan dolayı uğradığı zararını zorunlu malî sorumluluk sigortacısına yönelttiği, davalı zarara sebebiyet veren otobüsün zorunlu malî sorumluluk sigortacısı olduğuna göre diğer sorumlular ile birlikte zarardan KTK’nın 88 ve Türk Borçlar Kanunu’nun 61/1. maddesi gereğince müteselsil sorumlu olduğundan KTK’nın 97. maddesine dayalı bu başvuruda aynı Kanun’un 99/1. maddesi gereği ödeme yapmak zorunda olduğu, 4925 sayılı Karayolları Taşımacılık Kanunu’nun 19. maddesinin buna engel teşkil etmediği, çünkü bu maddenin zarar gören hak sahiplerine değil sorumlulardan biri olan karayolları taşımacılık malî sorumluluk sigortacısına hitap ettiği, ancak bu maddenin sorumlular arasındaki iç ilişkide değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yolcuların uğradığı zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyarî malî sorumluluk sigortacısı arasındaki sorumluluğun müştereken ve müteselsil sorumluluk mu yoksa sıralı bir sorumluluk mu olduğu, buradan varılacak sonuca göre somut olay bakımından aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
III. GEREKÇE
12. Karayolu taşımalarını ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek, taşımada düzeni ve güvenliği sağlamak, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarını belirlemek, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerini, haklarını ve sorumluluklarını saptamak, karayolu taşımalarının, diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirlerini tamamlayıcı olarak hizmet vermesini ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla çıkarılan 10.07.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun bazı maddelerinde 14.04.2016 tarihli ve 6704 sayılı Kanun ile değişiklikler yapılmış; bazı maddelerin ise yürürlükten kaldırılmasına karar verilmiştir.
13. Kanun’un tanımlar başlıklı 3. maddesinin değişiklikten önceki hâlinde sorumluluk sigortası; “Bu Kanunun 18 inci maddesiyle ihdas edilen zorunlu karayolu taşımacılık malî sorumluluk sigortasını” ifade etmekteyken; yapılan değişiklik ile sorumluluk sigortasının; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda belirtilen zorunlu mali sorumluluk sigortasını” ifade ettiği belirtilmiştir.
14. Eldeki davaya konu kaza şehirlerarası seyahat esnasında ve taşımacılık faaliyeti kapsamında gerçekleşmiş olup, davalı aracın zorunlu malî mesuliyet sigorta şirketidir.
15. Poliçenin geçerli olduğu ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.1. maddesine göre, “Bu sigorta ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere, kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’ndan doğan sorumluluğunu, poliçede yazılı sigorta tutarlarına karar temin eder”.
16. Karayolu Taşıma Kanunu’nun mülga 18. maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Kanun’un (mülga)17. maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır. Anılan Kanun’un (mülga) 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Malî Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.8. maddelerinde düzenlenen hükümlere göre, meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hâle gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması hâlinde teminatların üzerinde kalan kısım için, sırasıyla zorunlu malî sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyarî malî sorumluluk sigortasına başvurulur.
17. Motorlu Kara Taşıt Araçları ihtiyarî Malî Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre ise, sigortacı, zorunlu malî sorumluluk sigortası poliçe limitinin dışında (üstünde) kalan miktardan başlayıp, ihtiyarî malî sorumluluk sigortası teminat limitine kadar sorumludur.
18. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyarî malî sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir.
19. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise bu aracın trafik veya ihtiyarî malî mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Taşıma sigortası varsa, ancak limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyarî malî mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
20. Bu nedenlerle mahkemece; öncelikle aracın zorunlu karayolları taşımacılık malî sorumluluk sigortası olup olmadığının araştırılması, zorunlu taşımacılık sigortası olması ve hesaplanan tazminatın taşımacılık sigortası limiti kapsamında kalması durumunda zorunlu malî sorumluluk sigortacısı olan davalının sorumluluğunun olmayacağı, taşımacılık sigortasının olmaması durumunda ise davacının doğrudan zorunlu malî mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tazminat talep edebileceği hususu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; bu husus göz ardı edilip eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
21. O hâlde direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı bozulması gerekmektedir.
IV. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda açıklanan değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun Geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
İstek hâlinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,
Aynı Kanun’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.