Esas No: 2020/555
Karar No: 2020/3731
Karar Tarihi: 17.12.2020
Danıştay 13. Daire 2020/555 Esas 2020/3731 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2020/555
Karar No:2020/3731
TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
2. (DAVACI) … Akaryakıt Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN_KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi’nce verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Dağıtıcı lisansı sahibi davacı şirketin, kendi tescilli markası altında faaliyet gösteren bayisine ait akaryakıt istasyonunda 21/06/2013 tarihinde yapılan denetimde, otomasyon sistemini fiilen faaliyete geçirmediği, otomasyon sisteminin sağlıklı çalışmasını engelleyecek müdahalelere karşı gerekli tedbirleri almadığı, stok hareketlerini izlemediği ve arızaları süresi içinde gidermediğinin tespit edildiğinden bahisle, 5015 sayılı Kanun'un 7. maddesinin altıncı fıkrasının ve 1240 sayılı Kurul kararının 4. ve 5. maddelerinin ihlâli nedeniyle davacı şirkete 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 850.000,00-TL, yine aynı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 350.000,00-TL olmak üzere toplam 1.200.000,00-TL idari para cezası verilmesine ve kanuna karşı hile ve gerçek dışı beyanda bulunulması nedeniyle davacı şirketin dağıtıcı lisansının iptal edilmesine ilişkin 01/06/2017 tarih ve 7107-1 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda;
Dava konusu Kurul kararı ile davacı şirkete 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 850.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısım yönünden;
Davacı şirketin bayisine ait akaryakıt istasyonunda beş adet yer altı tankı bulunmasına karşın otomasyon sisteminde dördünün göründüğü, otomasyon sisteminin 27/05/2013-16/06/2013 tarihleri arasında devre dışı olduğu, stok miktarlarına ilişkin kayıtların birbirini tutmadığı ve bu hususun davacı şirket tarafından Kuruma bildirilmediği, dolayısıyla davacı şirkete 5015 sayılı Kanun'un 7. maddesinin altıncı fıkrasını ihlâl ettiği ve 1240 sayılı Kurul kararında yer alan yükümlülükleri yerine getirmediğinden bahisle 850.000,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemin bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı;
Dava konusu Kurul kararı ile davacı şirkete 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin 2. fıkrasının (e) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 350.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısım yönünden;
5015 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (g) bendinde, lisans sahiplerinin davalı idare tarafından 14. maddenin üçüncü fıkrası kapsamında istendiğinde gerekli bilgi, belge ve numuneleri vermesinin yükümlülük olarak belirlendiği, davacıdan 14. maddenin üçüncü fıkrası kapsamında davalı idarece istenilen bir bilgi ve belgenin bulunmadığı, Cumhuriyet Savcılığı tarafından 14. maddenin üçüncü fıkrası kapsamında bilgi ve belge istendiği düşünülse bile davacı tarafından gerekli bilgi ve belgelerin verildiği, dolayısıyla davacının 4. maddenin (g) bendi kapsamında gerekli bilgi, belge ve numuneleri verme yükümlülüğünü yerine getirdiği, bayisinden farklı olarak başka bir fatura ibraz edilmesinin ise idarî para cezası yaptırımı olarak ilgili maddede düzenlenmediği, bu durumda, davacı şirket hakkında bu fiil kapsamında idarî para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemin bu kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı;
Dava konusu Kurul kararı ile davacı şirketin kanuna karşı hile ve gerçek dışı beyanda bulunduğundan bahisle dağıtıcı lisansının iptal edilmesine ilişkin kısmı yönünden;
Davacı tarafından, yapılan denetim çerçevesinde … Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen … sayılı soruşturma dosyasında şirketin sorumlu müdürünün ifadesinde … numaralı yer altı tankında bulunan akaryakıta ilişkin olarak, bayisinden farklı olarak Seri …, Sıra No:… numaralı … Körfez Kocaeli'ye ait faturanın ibraz edildiği, ilgili akaryakıta dair davacı tarafından doğru bir fatura ibraz edilmediği anlaşıldığından, davacının lisansının iptal edilmesine dair işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin, davacı şirkete 350.000,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden iptaline, 850.000,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısım ile davacı şirketin lisansının iptaline yönelik kısım yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nce;
İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının; dava konusu işlemin, davacı şirkete 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesi 2. fıkrasının (e) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 350.000,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptaline ve aynı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca 850.000,00-TL idarî para cezası verilmesine ilişkin kısım yönünden davanın reddine dair kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, davacı ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararının; dava konusu işlemin, davacı şirketin dağıtıcı lisansının iptal edilmesi yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmına gelince;
5015 sayılı Kanun'un 20. maddesinin 5. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre öncelikli olarak kanuna karşı hile veya gerçek dışı beyanın mevcut olması ve bu durumun da 5015 sayılı Kanun'a göre yapılan talep ve işlemler kapsamında gerçekleşmiş olmasının lisans iptali için yeterli görüldüğü, dolayısıyla, uyuşmazlığın çözümü için dava konusu olayda bu yönde bir fiilin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti gerektiği, davacı şirket tarafından kanuna karşı hile veya gerçek dışı beyanda bulunulduğu iddiasının temel dayanağının 19/06/2013 tarihinde dolumu yapılan ve sistemde doğru olarak kaydı yapılmayan ve menşei tespit edilemeyen akaryakıta ait fatura ve sevk irsaliyesine ait belgelerin hukukî anlamda gerçeği yansıtıp yansıtmadığından kaynaklandığı, davacı şirketin sorumlu müdürü ile birlikte toplam üç sanık hakkında "Vergi Usul Kanununa Muhalefet" suçlamasıyla kamu davası açıldığı, açılan kamu davasında, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; sanıkların bilerek sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediklerine ilişkin delil bulunmadığı ve sanıkların üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gerekçesiyle ayrı ayrı beraatlerine karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun … Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kesin olarak reddedildiği, bu itibarla, davacı şirketin sahip olduğu dağıtıcı lisansının iptalini gerektirecek hukukî koşullar oluşmadığından, Mahkeme kararının, davacı şirketin sahip olduğu dağıtıcı lisansının iptal edilmesi yönünden verilen davanın reddine ilişkin olarak davacının istinaf başvurusunun kabulüyle kararın bu kısmının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanun’un 45. maddesinin 4. fıkrası uyarınca dava konusu işlemin bu kısmının iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; eksik incelemeye dayalı olarak işlem tesis edildiği, idarî para cezası uygulanmasına ilişkin aykırılıkların somut olarak ortaya konulmadığı, otomasyon sisteminin fiilen faaliyette olduğu, kaçak akaryakıt satışının söz konusu olmadığı, akaryakıtın marker seviyesinin geçerli olduğu, otomasyon sistemine ne şekilde müdahale edildiğinin tam olarak ortaya konulmadığı, arıza kaydının bulunmadığı ve akaryakıt satışına ilişkin olarak fatura sunulduğu, davalı idare tarafından; davacı şirketin kendisinden talep edilen bilgi, belgeleri vermediği, ya da gerçeğe aykırı olarak sunduğu, şirket müdürü hakkında yapılan soruşturmanın kaçakçılık fiiline ilişkin olduğu ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının ve davalının temyiz isteminin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen dava konusu işlemin iptali, kısmen davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kısmen reddi yolundaki ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi’nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın taraflara iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, 17/12/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.