17. Hukuk Dairesi 2014/15303 E. , 2016/2705 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :......Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz talebinin süresinde yapılmaması nedeniyle davalı ... vekilinin temyiz talebinin reddine dair ek kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; davalıların sürücüsü, işleteni ve trafik sigortacısı olduğu araçların neden olduğu çift taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, yaralanma sebebiyle vücudunda kalıcı sakatlık olduğunu, yüzünde ve vücudunda sabit izler meydana geldiğini, tedavi masrafları yaptıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat ile 40.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. Davacı vekili daha sonra verdiği ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 21.286,06 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı taraf davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 21.286,06 TL maddi tazminat ile 7.500,00 TL manevi tazminatın davalı ... şirketi sadece 17.883,26 TL maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen maddi tazminatın 1.000,00 TL"lik kısmına sigorta şirketi yönünden dava, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren, kalan kısmına ıslah tarihinden itibaren, manevi tazminata ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi karar verilmiş; hükmün, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece
davalı ... vekilinin temyiz talebinin süresinde yapılmaması nedeniyle ek kararla reddine karar verilmiş; ek karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı ... vekilinin usulüne uygun tebligata rağmen süresinde temyiz isteminde bulunmamış olmasına göre, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan 20.06.2014 tarihli ve 2008/299 Esas - 2014/197 Karar sayılı ek kararın onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Adli Tıp Kurumu"ndan alınan raporda davacının kafa, alın, sol ön kol, el bilekleri ve sol diz kapağında çok sayıda yara izi ve yaygın nedbe olduğu, %4,2 oranında maluliyet bulunduğu belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacının kusursuz olması, kazanın meydana geliş şekli, davacıda Adli Tıp Kurumu raporunda belirtildiği üzere meydana gelen yaralanmanın niteliği ve diğer hususlar gözetildiğinde, takdir olunan manevi tazminat miktarının düşük olduğu görülmüş ve davacı için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Dava açıldıktan sonra 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı yasanın 59. maddesinde “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, aynı yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı
tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20"sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve.......nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
Somut olayda, mahkemece davalı ..... yönünden tedavi giderine ilişkin talebin reddine karar verilmiş olup maddi tazminat talebinin reddedilen kısmı nedeniyle davalı ..... lehine 1.500,00 TL maktu vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Sigorta şirketlerinin tedavi giderleri nedeniyle olan sorumlulukları dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren kanun değişikliğiyle sona erdiğinden artık tedavi giderlerine ilişkin talebin reddi nedeniyle sigorta şirketleri lehine vekalet ücreti takdiri yerinde deyildir. Zira sorumluluk kanunla sona ermiş olup dava açıldığı tarihteki kanun hükümlerince davasını açmış olan davacının yasal hasım değişikliği nedeniyle herhangi bir kusuru ya da sorumluluğu bulunmamaktadır.
Bu durumda mahkemece, tedavi giderlerine ilişkin talebin reddi nedeniyle davalı ... şirketi lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan 20.06.2014 tarihli ve 2008/299 Esas - 2014/197 Karar sayılı ek kararın ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.